Yunanistan, Kıbrıs ve İsrail arasında su altı elektrik bağlantısı konusunda uzun süredir devam eden müzakerelerde önemli ilerleme kaydedildi.
AMNA’ya göre, Kıbrıs ve Yunanistan hükümetleri, Avrupa Birliği Enerji Genel Müdürlüğü ve iki ülkenin düzenleyici otoriteleri, Büyük Deniz Bağlantısı (GSI) projesinin düzenleyici çerçevesi konusunda anlaşmaya vardı. Kıbrıs’ın elektrik ağlarını Yunanistan’daki Girit adasına bağlayın.
Yunanistan ile Kıbrıs arasında elektrik şebekesinin su altı bağlantısına ilişkin anlaşmanın ana ayrıntıları
Yunan elektrik iletim operatörü ADMIE’nin katılımını içeren yeni anlaşma, Kıbrıs Enerji Bakanı George Papanastasiou liderliğindeki yoğun tartışma ve müzakerelerin ardından geldi. Kıbrıs basınında çıkan haberlere göre ADMIE, Kıbrıs hükümetinin projenin 2025’ten 2030’da planlanan tamamlanmasına kadar olan inşaat aşaması boyunca işletmecinin maliyetlerini karşılamasını sağlayacak bir teklifi kabul etti.
Kıbrıs hükümeti, fonların doğrudan tüketicilerden ziyade ülkenin emisyon ticaretinden elde edilen gelirlerinden gelecek şekilde, beş yıllık dönemde toplam 125 milyon Avro olmak üzere yılda 25 milyon Avro sağlayacak.
Bu fon, Kıbrıs’ı daha geniş AB enerji ağına bağlayarak enerji izolasyonunu sona erdirmenin anahtarı olarak tanımlanan GSI projesinde bir dönüm noktasına işaret ediyor. Avrupa Birliği, bu 2 milyar avroluk projeyi finanse etmek için şimdiden 600 milyon avrodan fazla kaynak ayırdı.
GSI üzerinde olası bir çıkmazın önlenmesi
Anlaşma, Yunanistan ve Kıbrıslı enerji yetkilileri, ADMIE ve Kıbrıs Enerji Düzenleme Otoritesi (RAEK) arasındaki telekonferansın uzlaşma sağlayamadığı Ağustos ayının sonlarında yaşanan gerginlik ve neredeyse çıkmaz dönemin ardından geldi. Asıl anlaşmazlık noktası, Kıbrıs hükümetinin, tüketicilerin ara bağlantı projesinin ön maliyetlerini karşılamaması gerektiği yönündeki güçlü duruşuydu; bu da projenin çökebileceği korkusuna yol açtı.
RAEK daha önce, dünya çapındaki benzer büyük ölçekli altyapı projelerinde yaygın bir uygulama olan, ADMIE’nin proje inşaatı sırasında maliyetlerini tüketicilerden geri almasına olanak sağlayacak bir teklifi reddetmişti. Bu reddedilme, yalnızca Kıbrıs için değil, aynı zamanda AB’nin enerji güvenliğinin güçlendirilmesi açısından da hayati bir proje olan GSI’daki ilerlemenin durdurulması tehdidini taşıyor.
Nihai anlaşma aynı zamanda projeyle ilişkili jeopolitik riskleri de ele alıyor. İlgili taraflar, 2023’te RAEK tarafından onaylanan ve jeopolitik aksaklıklar gibi dış riskler durumunda tüketicilerden olası maliyetlerin karşılanmasına yönelik hükümleri içeren bir düzenleyici çerçeve üzerinde anlaşmaya vardı. Ancak bu yalnızca belirli durumlarda ve RAEK’in onayıyla gerçekleşebilir.
Kıbrıs hükümetinin, projenin daha fazla gecikme olmadan ilerlemesine olanak sağlayacak anlaşmayı resmi olarak onaylaması bekleniyor.
Helenik Amerikan Liderlik Konseyi’nin (HALC) 29 Ağustos’ta Büyük Deniz Bağlantısı’nın “siyasi, ekonomik ve enerji bölgesi olarak Doğu Akdeniz’in büyük potansiyelini” temsil ettiğini söyleyerek hızlandırılmış bir şekilde tamamlanması yönünde çağrıda bulunduğunu belirtmekte fayda var.