Veterinerlikten rahibe geçerek Madagaskar’a yerleşen Yunan rahip Panagiotis Papaioannou’nun hayatı büyüleyici.
63 yaşındaki Papaioannou için durum beklenmedik bir hal aldı; hayatını değiştiren bir olay onu her şeyi yeniden düşünmeye itti.
Atina’da gelişen veterinerlik uygulamalarına ve iyi kurulmuş ve iyi yönetilen bir işletmeye sahip başarılı bir veteriner olarak, hayat yolculuğunun nasıl bir dönüş alacağını hayal bile edemiyordu.
İkiz torunlarıyla ciddi bir sağlık sorunu yaşayan Papaioannou’nun tek umudu kalmıştı: Tanrı umudu.
Yunan bir veteriner Madagaskar’da rahip olmaya nasıl karar verdi?
Bir gün Yunan rahip, Korint yakınlarındaki Trikala’daki Agios Vlassios manastırına gitti. Orada kızının bir çocuk sahibi olması için Tanrı’ya yalvarmıştı çünkü zaten mutlu olan hayatında başka hiçbir şeye ihtiyacı yoktu.
Ciddi beyin sorunu teşhisi konulan ikizlerin doğumunun ardından Papaioannou çaresiz kaldı. Geçtiğimiz günlerde Yunan televizyonuna verdiği bir röportajda kiliseye gittiğini ve ayin boyunca ağladığını söyledi.
Orada, eğer ikizler kurtarılırsa, hayatını Tanrı’ya hizmet etmeye ve çocuklara yardım etmeye adayacağına dair Tanrı’ya söz verdi ve olan da tam olarak buydu.
Madagaskar’daki durum
Torunlarının mucizevi iyileşmesinin ardından Papaioannou sözünü tuttu ve rahip oldu.
Rum Ortodoks Hıristiyan Kilisesi’nin misyoner rahibi olarak atanan Peder Panagiotis, 25 günlük ilk misyonuna, Yunan rahibin aşırı yoksulluğun yaşandığı bir ülke olarak tanımladığı Afrika ada ülkesinde başladı.
Orada gördüğü şey, Atina’nın hareketli sokaklarının doğrudan antiteziydi: böceklerin istila ettiği evlerde ve sokakları sineklerle kaplı yiyeceklerle dolu pazarlarda yaşayan yalınayak sakinler.
Yoksulluğun boyutları hayal bile edilemezdi ama insanlar hâlâ sahip oldukları her şeyden memnun ve minnettardı.
Yerel metropole yardım etmekle görevlendirilen Peder Panagiotis, kilisenin önemli hayırseverlik çabalarına katıldı. Madagaskar’da okullar fiilen ücretsiz olmadığından Rum Ortodoks Kilisesi, başta çocuklar olmak üzere ihtiyaç sahibi kişileri desteklemek için okullar ve yetimhaneler kurdu.
Yunan rahip ayinlere öncülük etti, çok ihtiyaç duyulan ilaçların dağıtımına yardımcı oldu ve yerel toplulukların merkezi olan çeşitli kiliselerin bakımını denetledi. Ancak onun tüm hayatını yeniden gözden geçirmesine neden olan şey, çocuklarla olan etkileşimiydi.
Her sabah, yeni yürümeye başlayan çocuklardan gençlere kadar yüzlerce çocuk, genellikle günün tek öğünü olan süt ve kurabiyelerden oluşan basit bir kahvaltı için piskoposlukta toplanırdı.
Peder Panagiotis, kendisini Madagaskarlı çocukların gülümsemeleri ve minnettarlıklarıyla çevrili buldu.
Hayatını Atina ile Madagaskar arasında dengeleyen Yunan rahip, Madagaskarlı çocuklara gönderilmek üzere Atina’daki veteriner muayenehanesine bile gönderilebilecek bağışları topluyor.
Bağış yapmak isteyenlerin adresleri Atina’nın merkezindeki Papaioannou veteriner muayenehaneleri, Markopoulo, Kifissia ve Argyroupolis’tir.
