Odyssey lokasyonlarının gerçek konumlarına ilişkin pek çok tartışma var. En dikkate değer yerlerden biri Odysseus’un Cyclops Polyphemus ile buluştuğu adadır. Bu olay nerede gerçekleşmiş olabilir? Gerçekte hangi ada olduğunu bilmek mümkün mü?
Cyclops Polyphemus Adası
Başlangıç olarak Odysseia’nın, Odysseus’un Cyclops Polyphemus ile bu adada buluşmasıyla ilgili söylediklerini kısaca hatırlayalım. Odysseus, Nilüfer Yiyenler diyarını terk ettikten sonra daha büyük bir adaya varır.
Küçük adadan büyük adaya doğru bir gezi düzenleyen Odysseus ve adamları bir mağaraya girerler. Ancak aslında burası Polyphemus adlı bir tepegözün evidir. Bu noktada Polyphemus geri döner ve Odysseus ile adamlarını tuzağa düşürür ve sonraki iki gün içinde birkaçını yer.
Odysseus kaçmak için kurnaz bir plan yapar ve adamlar Polyphemus’un onlara fırlattığı kayalardan kıl payı kurtularak adadan uzaklaşmayı başarır.
Bu hikaye nerede geçiyor?
Bunun büyük ölçüde kurgusal bir hikaye olduğunu söylemeye gerek yok. Ancak Odysseia’da adı geçen yerler genel olarak gerçek yerler olarak tanımlanabilir. Bu nedenle Cyclops’un Polyphemus adasının nerede olması gerektiğini sormakta fayda var.
Geleneksel olarak bu adanın Sicilya ile aynı olduğu sanılır. Bu hem antik hem de modern zamanlarda popüler olan bir tanımlamadır. Örneğin bu özdeşleştirmeyi M.Ö. 5. yüzyıla ait Cyclops adlı oyunda görüyoruz. Bu eserde özellikle Sicilya’nın önemli bir parçası olan Etna Dağı’ndan bahsedilmektedir.
Bu tanımlama antik, orta çağ ve modern çağlar boyunca popüler olmaya devam etti. Örneğin, popüler Romalı şair Ovid bunu kullandı. Aynı şekilde, Odysseia’nın yolculuğunu gösteren birçok modern harita Sicilya’yı Polyphemus’un adası olarak göstermektedir.
Tim Severin’in argümanı
Ancak 20. yüzyılda tarihçi ve kaşif Tim Severin bu tanımlamaya önemli bir itirazda bulundu. Buranın Sicilya olduğu fikri büyük ölçüde Odysseia’nın Odysseus’u Maleas Burnu’nun güneyinde dokuz gün üst üste savrulmuş olarak göstermesi gerçeğine dayanıyor.
Gemisinin kat etmesi gereken mesafeye bağlı olarak, bu onu Maleas Burnu’ndan yaklaşık 500 veya 600 mil uzağa, açıkçası büyük ölçüde batı yönünde yerleştirecektir. Afrika’nın kuzey kıyısında, Tunus yakınlarında bulunmuş olmalı. Oradan Sicilya çok yakındır.
Ancak Severinus, Odysseus’un eve dönmeye çalıştığı için rüzgarı takip etmek yerine rüzgar dininceye kadar konumunu korumaya çalışacağı yönündeki bariz itiraza dikkat çekti. Bunu yapmak kat edilen mesafeyi önemli ölçüde azaltırdı.
Başka bir deyişle, Odysseia’nın önerdiği gibi Odysseus neredeyse doğrudan güneye savruldu. Bu nedenle doğrudan Yunanistan’ın güneyindeki antik Sirenayka’ya inmiş olacaktı.
Girit, Cyclops Polyphemus’un gerçek adası
Buradan Yunanistan’a giden mantıklı bir rota Odysseus’u Girit’in hemen ötesine götürecektir. Severinus bu nedenle Girit’in Tepegöz Polyphemus’un adası olduğunu doğruladı. Bunun mantıklı olmasının çeşitli nedenleri var.
İlk olarak, büyük adanın hemen açıklarında bulunan küçük adayı düşünün. Ulysses ilk kez bu küçük adaya ayak bastı. Severinus’un seyahat planına göre Odysseus, Girit’in güneybatı köşesine vardı.
Bugün küçük bir ada yok. Ancak yüzlerce yıl önce bir deprem Girit’i hareket ettirerek batı yakasını yükseltirken doğu yakasını alçalttı. Bunu akılda tutarak, Girit’in güneybatısındaki Paleochora yarımadasının Homeros zamanında kısmen ada olduğu açıktır.
Yarımadanın boynu sularla kaplı, ucundaki yükseltilmiş alan ise küçük bir ada olacaktı. Dolayısıyla bu, Homeros’un Odysseia’da tanımladığı şeye mükemmel bir şekilde karşılık gelir.
Yunan Mitolojisini ve Geleneğini Destekleyen Kanıtlar
Yunan mitolojisi, Girit’in Cyclops Polyphemus’un adası olarak tanımlanmasını destekleyen kanıtlar sağlar. Birçok antik Yunan belgesi Girit’i Telchines adı verilen mitolojik bir halkla ilişkilendirir.
Bunun bu kadar önemli olmasının nedeni Telchinlerin Cyclops’la birçok özelliği paylaşmasıdır. Aslında araştırmacılar iki türün bazen karıştırıldığını öne sürüyorlar. Bu, Girit’in Cyclops Polyphemus’un adası olduğu fikrine çok iyi uyuyor.
Üstelik Girit’in yerli geleneği de bu fikri desteklemektedir. Tim Severin, Girit’te alınlarında üçüncü gözü olan bir canavar ırkıyla ilgili yaygın bir folklorun varlığını kaydetti. Bunlara triatlar adı verildi. Bu folklora göre mağaralarda yaşıyorlar ve insanları yiyorlardı.
Bu Girit triamatları ile Homeros’un anlattığı Cyclops arasındaki tek fark, triamatların iki normal insan gözünün yanı sıra alnında üçüncü bir gözün de bulunmasıydı.
Tüm bu kanıtlara dayanarak Girit’in Odysseia’daki Cyclops Polyphemus’un gerçek adası olduğu açıktır.