Saint-Pont

Pontus’ta yer alan Yunanistan’ın Santa kenti (Türkçe adıyla Dumanlı), Rumların 1923’te Türkiye ile yapılan nüfus mübadelesi sırasında atalarının topraklarından kaçmak zorunda kalmasından bu yana bakımsızlıkla boğuşan bir hayalet kasaba haline geldi.

Tüm yıl boyunca sisle kaplı yüksek dağlarla çevrili Santa, Trabzon’un 52 km güneydoğusunda bulunan Argyroupolis ilinde yer alıyor.

Noel Baba’nın, Trabzon’un Osmanlı Türklerinin eline geçtiği 1461 yılından hemen sonra kurulduğuna inanılıyor. Trabzon’a komşu olan Platana, Tonya ve Muzena gibi bölgelerden gelen Hıristiyanlar, Türk zulmünden ve tacizinden kaçınmak için dağlara kaçtı.

1923’ten önce 7 bölgeden oluşuyordu: Pistofanton, Zournatzanton, Tsakalanton, Ischananton, Kozlaranton, Pinetanton ve Terzanton ve tamamı 6.000 civarında Yunanlı tarafından iskan ediliyordu.

19. yüzyılın sonlarına doğru Noel Baba’nın 15 rahibi, 8 kilisesi, 7 şapeli, 5 okulu, 9 öğretmeni ve 260 kadar öğrencisi vardı.

İdari olarak Trabzon vilayetine bağlıyken, dini olarak başlangıçta Argyroupolis piskoposluğuna, daha sonra Panagia Sümela eksarhlığına ve son olarak da Rhodopolis (Livera) piskoposluğuna devredildi.

Santa Claus du Pont terk edilmiş ve ihmal edilmiş

Noel Baba bir zamanlar tek katlı evleri, her mahallesinde bir kilisesi ve her sokağında bir çeşmesi olan hareketli bir kasabaydı. Burada çok sayıda kuyumcu ve alışveriş merkezi vardı.

1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında nüfus mübadelesi anlaşması imzalandığında Rumlar göç etmiş, geri kalanlar da ekonomik nedenlerden dolayı bölgeyi terk etmişlerdir.

O zamandan beri kalıntılar ıssız bir görünüme kavuştu.

“1900’lü yılların başında özellikle mübadele sonrasında Rumların ülkemizden göç etmesiyle, [the site] İlin kültür ve turizm yetkilisi Hüseyin Ateş, geçtiğimiz günlerde AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bölge terk edilmiş durumda” dedi.

Saint-PontSaint-Pont

1950’li yıllardan sonra bölgede yaşayan Türklerin de çeşitli nedenlerle bölgeyi terk ettiğini sözlerine ekledi.

50 yıldır sessizliğe bürünmüş, kaderine terk edilmiş bir alan” dedi.

Ateş, mübadelenin ardından Yunanistan’a göç eden Rumların geride bıraktıkları evleri “gizli cennet” olarak nitelendirdiğini söyledi.

Ziyaretçiler, bölgedeki Pontik Yunan medeniyetinin ayak izlerini takip edebilirler, dedi ki, sitenin doğal ve kültürel turizm açısından önemini vurguladı.

Kendisi, Noel Baba harabelerinin, bölgeyi Karadeniz sahil yoluna bağlayacak yeni bir yol olan Yeşil Yol projesi boyunca önemli bir turizm merkezi haline geleceğine inandığını söyledi.

Ateş, doğa tutkunlarını ve kültürel mirasa ilgi duyanları alanı ziyaret etmeye davet etti.

Anadolu ajansına “Bu tarihi mirası gelecek nesillerle paylaşmak için her şeyi yapacağız” dedi.

Pontus Rumlarının soykırımı

Pontus Rumları, 1923 nüfus mübadelesinden önce bile sıkıntı çekmişti. Jön Türkler hareketi 1908’de başlatıldı; Bu katı milliyetçi parti, Hıristiyan topluluklara yönelik zulmün başlatılmasından ve bölgenin zorla Türkleştirilmesinden sorumluydu.

Türklerin zulmüne (cinayetler, tehcir ve köylerin yakılması) tepki olarak Pontus Rumları, kültürlerini kurtarmak için dağlara sığındılar.

Ermeni soykırımından sonra Mustafa Kemal Atatürk yönetimindeki Türk milliyetçileri Pontus Rumlarını sistematik bir şekilde yok etmeye başladı.

Atatürk, Alman ve Sovyet danışmanlarının gözetiminde Pontus soykırımının ikinci ve en acımasız aşamasını başlatmak üzere 19 Mayıs 1919’da Samsun’a geldi.

1922’deki Küçük Asya felaketi sırasında ölen Pontusluların sayısı 200.000’i aşmıştı; bazı tarihçiler bu rakamın 350.000 olduğunu tahmin ediyor.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir