Norveç yakın zamanda Avrupa’nın kanıtlanmış en büyük yüksek değerli nadir toprak yatağını keşfettiğini duyurdu; bu, çok çeşitli modern teknolojiler için gerekli olan 17 elementten oluşan bir gruptur.
Her ne kadar “nadir topraklar” olarak adlandırılsalar da, yerkabuğunda pek de nadir değiller. Ancak genellikle düşük konsantrasyonlarda bulunurlar ve ekstraksiyonu ve saflaştırılması zordur.
CNBC yakın zamanda bu mevduatların Çin’in sahibi olmadığı veya kontrol etmediği az sayıdaki mevduat arasında yer aldığını bildirdi. “Anakara Avrupa’nın en büyük nadir toprak yatağının keşfi, Avrupa’nın Çin’in nadir topraklar üzerindeki hakimiyetini kırma çabasında hoş bir gelişme olarak görülüyor” dedi.
Temiz enerjiye geçiş hızlandıkça nadir toprak elementlerine ve kritik minerallere olan talebin önümüzdeki yıllarda katlanarak artması bekleniyor.
Nadir toprak metalleri arasında pillerde ve katalitik konvertörlerde kullanılan lantan, katalitik konvertörlerde ve cilalama bileşiklerinde kullanılan seryum, güçlü manyetik özellikleriyle bilinen, elektrik motorlarında, hoparlörlerde ve kulaklıklardaki mıknatıslarda kullanılan neodimyum, güçlü mıknatıslarda kullanılan disprosiyum ve floresan lambalar ve renkli televizyon ekranları için lazerler ve europium.
Nadir Topraklar Norveç, Haziran ayında yaptığı açıklamada, ülkenin güneydoğusundaki Fen karbonatit kompleksinin, makul bir ekonomik çıkarım beklentisiyle 8,8 milyon metrik ton nadir toprak oksit (TREO) içerdiğini söyledi.
Şirkete göre TREO’lar, elektrikli araçlarda ve rüzgar türbinlerinde kullanılabilecek yaklaşık 1,5 milyon ton mıknatısa bağlı nadir toprak içeriyor.
Keşif, geçen yıl komşu İsveç’te keşfedilen devasa bir nadir toprak yatağını gölgede bırakıyor.
Rare Earths Norveç’in CEO’su Alf Reistad, CNBC’ye Fen’deki keşfin şirket için “önemli bir kilometre taşı” temsil ettiğini söyledi.
Reistad, “Bugün Avrupa’da kesinlikle nadir toprak elementleri madenciliği yapılmadığını açıklığa kavuşturmak önemlidir” dedi.
Çin nadir toprak pazarına hakim
Nadir toprak elementleri jeolojik olarak nadir olmasa da Çin, küresel nadir toprak madenciliği madenciliğinin %70’ini ve bunların işlenmesinin %90’ını karşılayarak tedarik zincirine hakim konumdadır. Özellikle Çin, ağır nadir toprak cevherlerinin tek büyük ölçekli üreticisidir.
Oxford Enerji Araştırmaları Enstitüsü’nün bir raporu, bu hakimiyetin onlarca yıldır süren kamu yatırımları, ihracat kontrolleri, ucuz işgücü ve düşük çevre standartları sayesinde elde edildiğini söylüyor.
Artan talep nedeniyle Batılı ülkelerin tedarik zinciri risklerini azaltmaya yönelik stratejiler geliştirmeye başladığını ekliyor.
Tedbirler arasında, üçüncü ülkeler de dahil olmak üzere yeni madenlerin ve işleme tesislerinin açılmasının teşvik edilmesi, talebin azaltılmasına yönelik teknolojik tedbirler, geri dönüşüm ve uluslararası işbirliği yer alıyor.
Raporda, bu önlemlerin uzun vadeli faydalar yaratması muhtemel olmakla birlikte, bu girişimlerin çoğunun uygulanmasına yönelik zaman çizelgelerinin, Çin’in tedarik zincirleri üzerindeki hakimiyetinin 2030’dan önce önemli ölçüde azalmasını önleyeceği belirtiliyor.