Kahkahanın en iyi ilaç olduğunu söylüyorlar ama neden? Ya komedinin tedavi edici gücünün sırrı binlerce yıl önce keşfedilmiş olsaydı? Cevap eski olduğu kadar şaşırtıcı da.
Mizah ve Antik Yunanlılar
Mizah kelimesi Latinceden gelir ve nem veya sıvı anlamına gelir. Ancak derin anlamı eski Yunanlılara kadar uzanır. Yunanlılar, yalnızca fiziksel sağlığı değil aynı zamanda ruh halini ve mizacını da belirleyen dört vücut sıvısı veya mizah (kan, balgam, sarı safra ve kara safra) kavramına inanıyorlardı. Bu mizah dengesi Yunan tıbbının temelini oluşturdu.
Vücudun mizaçları uyum içinde olsaydı insan sağlıklı ve neşeli olurdu. Tersine, bir dengesizlik hem hastalığa hem de duygudurum bozukluklarına yol açabilir. Sağlıklı bir ruh hali dengesine sahip insanların doğal olarak neşeli olduğu düşünülüyordu; bu özellik, bugün mizah anlayışı dediğimiz şeye evrildi.
Yani antik Yunan’da mizahın kökeni şaka ya da espriyle ilgili değil, daha ziyade kişinin genel sağlık ve dengesinin bir yansımasıydı.
Mizah ve Denge Üzerine Antik Yunan Düşüncesi
Antik Yunan’da kahkaha ve iyi mizah, kişilik özelliklerinden çok daha fazlasıydı. Aslında bunlar fiziksel ve zihinsel dengenin göstergeleriydi.
Aşırı kanla karakterize edilen “iyimser” mizacın, insanları iyimser ve sosyal kıldığına inanılıyordu. Bu dengeli mizah anlayışına sahip olanlar neşeli ve her şeyden önce sağlıklı kabul ediliyordu. Antik Yunan’da mizahın kökeninde mizah ve sağlık arasındaki bağlantı önemlidir.
Kahkaha, yalnızca zihinsel hafiflikle değil, aynı zamanda kişinin fiziksel durumuyla da bağlantılıdır. Yunanlılara göre kolay gülebilen insan, bedeniyle ve zihniyle uyum içindeydi.
Mizah ve sağlığın evrimi
Tıbbi anlayış geliştikçe, mizah ve sağlık arasındaki açık bağlantı zayıfladı, ancak mizahın eski Yunan kökeni, refahın bir göstergesi olarak varlığını sürdürdü.
16. yüzyılda mizah nesnelerin anlamını değiştirdi. Rönesans, klasik fikirlerin yeniden canlanmasıyla birlikte hala denge kavramını benimsiyordu, ancak mizah, katı bir şekilde tıbbi bir kavramdan kişilik ve zihinle ilişkili bir kavram haline gelmeye başladı.
Dönemin oyun yazarları ve şairleri, özellikle İngiltere’de, karakterlerin mizacını, fiziksel ve zihinsel durumlarını yansıtacak şekilde anlatmak için mizahı kullanmışlardır. Tiyatroda, özellikle Shakespeare ve Ben Johnson’ın eserlerinde “mizah” terimi, vücut sıvılarının dengesizliğine dayanan abartılı kişilik özelliklerini ifade eder.
Falstaff gibi karakterler veya Jonson’ın Every Man in His Mood oyunundaki ruh halleri, mizaç ile eski tıbbi kavram arasındaki bu bağlantıyı somutlaştırıyor. Mizah, kişilik ve karakterin kendine has özellikleriyle daha fazla ilgilenmeye başladıkça, yavaş yavaş nükte ve komediyle olan modern ilişkisini de üstlendi. Günümüzde kelime, kalıcı olan birkaç deyim dışında tıbbi çağrışımlarının çoğunu kaybetmiştir.
Mizah ve Mutluluğa Modern Bakış Açıları
Ancak günümüzün sağlıklı yaşam takıntılı kültüründe, mizahın antik Yunan kökeni yeniden ilgi görüyor. Modern yaşam, farkındalık, egzersiz veya kişisel bakım rutinleri yoluyla denge fikrini desteklemektedir.
Mizah, sağlığın önemli bir bileşeni olarak bu felsefeye uyuyor, stresi azaltıyor ve duygusal dengeyi destekliyor. Kahkaha yogası ve komedi terapisi, zihinsel ve fiziksel sağlığı iyileştirmeye yönelik araçlar olarak ortaya çıktı. Sağlıklı bir yaşam tarzının parçası olarak mizaha olan bu yenilenen ilgi, antik Yunan’ın bütünsel sağlığa bakış açısını yansıtıyor.
Zihin ve bedenin yakından bağlantılı olduğuna ve mizahın bu dengenin bir göstergesi olduğuna inanıyorlardı. Bu anlamda sağlıklı yaşam konusundaki modern yaklaşımlar, mizahın antik Yunan kökenlerinden ve gülmenin iyileştirebileceği inancından çok da uzak değil.
Sağlık belirtisi olarak mizah
Antik Yunan’da mizahın kökenlerini incelemek bizi mizahın tıbbi birlikteliğine geri getiriyor. Kahkaha sadece geçici bir eğlence değildir. Sağlıklı ve dengeli bir yaşamın yansımasıdır.
Antik Yunanlılar mizah teorileriyle kahkaha ile sağlık arasındaki bu bağlantıyı fark ettiler. Komedi en saf haliyle beden ve zihnin uyum içinde olduğunun göstergesidir.