Kuveyt’teki Failaka Adası’nda yakın zamanda yapılan bir arkeolojik keşif, eski Dilmun uygarlığına yeni bir anlayış getirdi. Ulusal Kültür, Sanat ve Edebiyat Konseyi, Moesgaard Müzesi’nden Kuveytli-Danimarkalı bir ekibin, yaklaşık 4.000 yıl öncesine ait bir Tunç Çağı tapınağı keşfettiğini duyurdu. Q8-Press’e göre bu nadir keşif, bölgenin en eski toplumlarından birinin dini uygulamalarına ışık tutuyor.
Kazılarla Dilmun tarihinin başlangıcına doğru gidiliyor
Kazılar, tarihi saray ve tapınak kompleksinin doğu kesiminde yer alan ve “F6” olarak bilinen tepede gerçekleştirildi. Arkeologlar bu bölgenin Dilmun uygarlığıyla ilişkilendirilen en eski alanlardan biri olduğuna inanıyor.
Önceki sezonlarda 2022 ve 2023 yıllarında başlayan ve devam eden kazılar, Failaka’nın geçmişine dair katmanları yavaş yavaş ortaya çıkardı. Bu, adanın Basra Körfezi’ndeki önemli bir kültür, ticaret ve sosyal faaliyet merkezi olarak tarihsel rolünü vurgulamaktadır.
Eski Eserler ve Müzeler Sektörü Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed bin Reda, konseyin Kuveyt’in mirasını korumayı amaçlayan arkeolojik misyonları desteklemeye kararlı olduğunu kaydetti. Reda’ya göre tapınak gibi buluntular, Failaka Adası’nın hem kültür hem de ticaret açısından tarihi bir merkez olarak önemini vurguluyor.
Konseyin bu bölgeleri korumaya odaklanması, Kuveyt’in tarihi mirasını onurlandırma konusundaki kararlılığını yansıtıyor.
Antik dini mekanlarda yeni keşifler
Danimarkalı ekibin lideri Dr. Stefan Larsen, önceki sezonlarda yapılan kazılarda küçük bir tapınak platformuna ait, muhtemelen MÖ 1900 ile 1800 yılları arasına tarihlenen duvar izlerinin ortaya çıkarıldığını açıkladı. Bu yılki keşifler daha da ileri giderek, Bronz Çağı’ndan kalma neredeyse tamamlanmış bir tapınak yapısını ortaya çıkardı.
Tapınak yaklaşık 11 x 11 metre boyutlarındadır ve çeşitli eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Bunlara, Dilmun’un erken dönem dini uygulamalarıyla bağlantılı olan çanak çömlek ve mühürler de dahildir.
Dr. Larsen, bu keşfi Dilmun uygarlığının manevi yaşamını anlamada önemli bir adım olarak nitelendirdi. Bölgenin antik tarihi hakkında daha fazla ayrıntının ortaya çıkarılması umuduyla kazı çalışmalarının 2025 yılına kadar devam edeceğini sözlerine ekledi.
Bu derinlemesine araştırma, Kuveyt’in geçmişini daha geniş bir tarihsel bağlama bağlayarak Dilmun halkının inanç ve uygulamalarına ilişkin bilgiyi derinleştirmeyi amaçlıyor.
Basra Körfezi’ndeki Failaka Adası’nın önemi
Kuveyt Üniversitesi’nde arkeoloji ve antropoloji profesörü Dr. Hassan Ashkhnani, büyük bir idari binanın yanında bulunan iki tapınağın keşfedilmesinin, Failaka’nın Dilmun zamanında dini ve idari bir merkez olarak ikili rolünü gösterdiğine dikkat çekti.
Bu düzenleme, 4000 yıl önce bölgede önemli bir toplum olarak gelişen Dilmun Krallığı’nın organize yapısını yansıtıyor.
Kuveyt’in Failaka Adası’ndaki Tunç Çağı tapınağının keşfi, Al-Khader Limanı ve Tel Saad’daki Dilmun yerleşimleri gibi önemli yerler tarafından desteklenen antik Körfez’deki rolü hakkında fikir verdi.
Bu keşifler adanın ticaret, yönetim ve kültürel yaşamdaki tarihi önemini doğrulamaktadır. Konseyin keşiflere devam etme taahhüdü, Kuveyt’in kadim mirasına ve Dilmun uygarlığının kalıcı mirasına ilişkin bilginin daha da derinleştirilmesini vaat ediyor.