Schaffhausen (İsviçre) yakınlarındaki Ren Şelalesi

Yeni ve önemli bir rapora göre, tarihte ilk kez insanlık küresel su döngüsünü bozarak ekonomileri, gıda kaynaklarını ve yaşamları tehdit eden büyüyen bir krize yol açtı.

Yıllar süren kötü arazi kullanımı ve su yönetimi, iklim değişikliğiyle birleşince küresel su sistemi üzerinde aşırı baskı oluşturdu. Bu, bir grup uluslararası uzmandan oluşan Dünya Su Koruma Komisyonu’nun Çarşamba günü yayınlanan bir raporunda vardığı sonuçtur.

Su döngüsü, suyun gezegenin etrafında nasıl hareket ettiğidir. Su karalardan, nehirlerden, göllerden ve bitkilerden buharlaşarak havaya yükselir. Uzun mesafeler boyunca buhar halinde hareket ederek soğur ve yağmur veya kar olarak yere düşer.

Yağmur artık güvenilir bir kaynak değil

Küresel su krizinin halihazırda yıkıcı etkileri var. Yaklaşık üç milyar insan ciddi su kıtlığıyla karşı karşıya. Yeraltı suyu tükendikçe mahsuller tükeniyor ve bazı şehirler kelimenin tam anlamıyla batıyor.

Derhal önlem alınmazsa, sonuçların önemli ölçüde kötüleşmesi muhtemeldir. Kriz, küresel gıda üretiminin yüzde 50’sinden fazlasını tehdit ediyor ve ülke ekonomilerini 2050 yılına kadar ortalama yüzde 8 oranında azaltabilir. Yeni bir rapora göre, en yoksul ülkelerde bu düşüş yüzde 15’e kadar çıkabilir.

“Suyla mücadelede başarısız olursak, iklim değişikliğiyle mücadelede de başarısız oluruz. » 💧🚨👇

Dünya Su Tasarrufu Komisyonu’nun raporu tarihi bir eylem çağrısıdır.

Su kıtlığı sadece çevresel bir sorun değil, aynı zamanda gıda güvenliğine, geçim kaynaklarına ve dünya genelindeki topluluklara yönelik doğrudan bir tehdittir. pic.twitter.com/RaxsduJkGQ

-Mina Guli (@minaguli) 17 Ekim 2024

Küresel Su Koruma Komisyonu yazarlarından ve eşbaşkanlarından Johan Rockström, ilk kez insanın su döngüsünü bozduğuna dikkat çekti. Rapor, tatlı su açısından bağımlı olduğumuz yağmurun artık güvenilir bir kaynak olmadığının altını çiziyor.

Raporda iki tür su açıklanıyor: göllerde, nehirlerde ve yer altı kaynaklarında bulunan “mavi su” ve toprak ve bitkilerdeki nem olan “yeşil su”.

Çoğunlukla gözden kaçırılan yeşil su, su döngüsünde önemli bir rol oynar. Rapora göre bitkiler havaya su buharı saldığında, bu nem Dünya’daki yağışların neredeyse yarısından sorumlu oluyor.

İklim değişikliğine bağlı su döngüsünün bozulması

Rapor, su döngüsünün bozulmasının iklim değişikliğiyle nasıl yakından bağlantılı olduğunu vurguluyor.

Yeşil su bitki yaşamı için gereklidir çünkü gezegeni ısıtan karbonun emilmesine yardımcı olur. Ancak sulak alanların ve ormanların yok edilmesi gibi insan faaliyetleri bu doğal karbon emicileri zayıflatıyor, dolayısıyla küresel ısınmayı hızlandırıyor.

İklim değişikliğinin tetiklediği artan sıcaklıklar toprakları kurutuyor, nemi azaltıyor ve kontrol edilemeyen yangın riskini artırıyor.

Kriz, suya olan talebin artmasıyla daha da kötüleşiyor. Rapor, insanların makul bir yaşam sürmek için günde yaklaşık 4.000 litreye (yaklaşık 1.000 galon) ihtiyaç duyduğunu tahmin ediyor; bu, Birleşmiş Milletler’e göre temel ihtiyaçlarını karşılamak için gereken 50 ila 100 litreden çok daha fazla. Bu miktar çoğu bölgenin yerel su kaynaklarından sağlayabileceğinden çok daha fazladır.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir