Tarihsel olarak bilim insanları, Dünya’nın çekirdeğinin basit olduğunu, katı bir iç çekirdek, sıvı bir dış çekirdek ve sıvı dış çekirdek tarafından desteklenen bir manyetik alandan oluştuğunu düşünüyorlardı. Ancak bilim insanları artık Dünya’nın dış çekirdeğinde gizemli, büyük, çörek şeklinde bir bölge keşfettiler.
3 Eylül 2024’te Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden bilim insanları, gezegenin çekirdeğinde dolaşan sismik dalgaları analiz ederek Dünya’nın çekirdeğindeki yeni halka şeklindeki bölgeyi keşfettiklerini söyledi.
Bu yöntemi kullanarak bölgelerin tam olarak nerede bulunduğunu tespit edebildiler. Bu, çekirdeğin Dünya’nın mantosuyla buluştuğu dış sıvı çekirdeğin üzerindedir.
Sismik dalgalar Dünya’nın çekirdeğinin halka şeklindeki bölgesinde %2 daha yavaş hareket eder
Araştırmayı yürüten bilim insanları Hrvoje Tkalcic ve Xialong Ma şunları açıkladı:
“Bu bölgenin silikon ve oksijen gibi daha hafif elementler içerdiğine ve çekirdekten akan ve Dünya’nın manyetik alanını oluşturan geniş sıvı metal akımlarında çok önemli bir rol oynayabileceğine inanıyoruz.”
Bilim adamlarının Dünya’nın çörek şeklindeki bölgesini bulmak için kullandıkları yöntem, sonunda boyutunu belirlemelerine yardımcı oldu; çünkü dalgalar burada Dünya’nın çekirdeğinin geri kalanından yüzde 2 daha yavaş hareket ediyor.
Tkalcic şöyle açıklıyor:
“Bölge ekvator düzlemine paralel, alçak enlemlerle sınırlı ve çörek şeklinde. Çöreğin tam kalınlığını bilmiyoruz ama çekirdek-manto sınırının birkaç yüz kilometre altına ulaştığını çıkarıyoruz.
Sismik dalgalara yönelik bu yeni yaklaşımı bu kadar devrim niteliğinde kılan şey nedir?
Esasen, Dünya’nın çekirdeğindeki bu gizemli yeni bölgeyi inceleyen bilim insanları, bu yeni bölgeyi anlamaya başlamak için depremlerin ürettiği sismik dalgaları kullandılar. Ama yaptıkları sadece bu değil.
Sismik dalgaları inceleyen bilim adamları genellikle onları deprem sırasında incelerler. Bu kez Ma ve Tkalcic liderliğindeki ekip sismik dalgaların etkilerini incelemek için birkaç saat bekledi.
Metodolojideki bu değişiklik, ekibin dalga yörüngelerinin geometrisini ve bunların Dünya’nın dış çekirdeğinde nasıl hareket ettiğini anlamasını sağladı. Depremi takip eden saatlerde sismik dalgaları gözlemleyerek, Dünya çapında seyahat sürelerini yeniden oluşturabildiler ve bu da gezegenin merkezinde daha önce bilinmeyen bir bölgenin varlığını ortaya koydu.
Dünya’nın gizemli çörek şeklindeki bölgesi bu kadar uzun süre fark edilmedi çünkü Dünya’nın çekirdeği etrafında yapılan önceki çalışmalar, gezegenin dış çekirdeğini çok daha az hacimsel olarak kaplayan veriler toplamıştı.
Ekip, çalışmalarını büyük depremlerden sonra saatlerce yankılanan dalgalar üzerinde yoğunlaştırdıkları için daha iyi hacimsel kapsama elde edebildi. Bunun önemli bir fark olduğu ortaya çıktı.