Uzaktan çalışma kalıcıdır ve dünya çapında çalışma hayatını kökten değiştirmiştir, ancak hükümetler tarafından düzenlenmiyor. Ancak bugüne kadar Avustralya’da durum artık böyle değil.
Bugün, yani 26 Ağustos Pazartesi itibarıyla, ülkede yeni ‘bağlantıyı kesme hakkı’ yasaları yürürlüğe girdi; bu, işverenlerin, çalışma saatleri dışında çağrılara cevap vermeyen işçileri – bazı durumlarda bu hala mümkün olsa da – cezalandıramayacağı anlamına geliyor.
Gerçekte, profesyonel ve özel hayat arasındaki çizgi hiç bu kadar bulanık olmamıştı. İş ile ev arasında taşınabilen dizüstü bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve diğer cihazlar gibi teknolojiler çizgileri daha da bulanıklaştırdı.
Uzaktan çalışmanın gerçek katalizörü, dünya çapında milyonlarca işçinin evde daha uzun süreli çalışma karşılığında güvenlik nedenleriyle ofislerini ve işyerlerini terk etmeye zorlandığı COVID-19 salgınıydı.
Yasalarla Bağlantıyı Kesme Hakkı Sınırları Yeniden Belirlemeye Yönelik Bir Girişimdir
Adil Çalışma Yasasında yapılan değişiklikler, Avustralya hükümetinin hem teknoloji hem de pandemi nedeniyle bulanıklaşan sınırları yeniden sağlamaya yönelik açık bir girişimidir.
İşçilere, “bu tür bir reddetme makul olmadığı sürece, işverenlerinin iletişimini veya çalışma saatleri dışında iletişim girişiminde bulunmayı izlemeyi, okumayı veya bunlara yanıt vermeyi reddetme konusunda uygulanabilir bir işyeri hakkı” verdi.
Ek olarak, Avustralya İstihdam ve Çalışma İlişkileri Departmanı, bağlantıyı kesme hakkının aynı zamanda işçilere ödeme yapılacak saatlerle ödenmeyecek saatler (hiç çalışmamaları gerektiği için) arasında net ve resmi bir çizgi çizilmesini de içerdiğini duyurdu. .
Yeni yasa kimleri kapsıyor?
Bağlantıyı Kesme Hakkı Yasası, 26 Ağustos 2024’ten itibaren Avustralya’daki birçok işçi için geçerli olacak. Ancak 26 Ağustos 2025’e kadar küçük işletme çalışanları için geçerli olmayacak.
Kanun, patronların mesai saatleri dışında çalışanlarıyla veya iş arkadaşlarıyla sohbet etmek için iletişime geçmesini yasaklamıyor, ancak çalışanların bu tür iletişim girişimlerini herhangi bir sonuç doğurmadan görmezden gelme hakları var. Bu kanunlar aynı zamanda belirli çalışanların mesai saatleri dışında müsait olmaları karşılığında ek ücret alabileceklerini de öngörmektedir. Her şey işçilerle işverenler arasındaki müzakerelere bağlı.
Bu kanunlar sayesinde sistemin daha katı hale gelmediğini de belirtmek gerekir. İş görüşmeleri sırasında çalışanlar ve işverenler tarafından çeşitli faktörlerin dikkate alınması gerekecektir.
Örneğin, tüm taraflar arasında karar verilmesi gereken hususlardan biri, temasın meşru nedenlerinin olup olmadığı, bu tür bir ilişkinin nasıl başlatılabileceği, ne ölçüde aksatıcı olabileceği ve bunun ek bir tazminatla sonuçlanıp sonuçlanmayacağıdır.
Uzmanlar, bağlantıyı kesme hakkı yasalarının başarılı olmasını sağlamanın bir yolunun, liderlik pozisyonundaki çalışanların bu yasaları “örnek olarak liderlik etmek” için kullanması olduğunu söylüyor.