Son kanıtlar, Parthenon heykellerinin renkli olduğunu ve insan figürleri ve palmiye yaprağı motifleriyle ayrıntılı tasarımlara sahip olduğunu gösteriyor. Bu açıklama, Antiquity dergisinde yayınlanan bir çalışmadan geliyor. Araştırmacılar, British Museum’da saklanan heykellerin yüzeylerini yakından incelemek için ileri tarama teknolojisini kullanarak resim ve oyma izlerini ortaya çıkardı.
İnceleme, eski zanaatkarların heykel yüzeylerini deri, yün ve keten gibi belirli malzemeleri taklit eden dokularla süslediklerini gösterdi. Bu dokular daha sonra mor renk tonu ve Mısır mavisi de dahil olmak üzere pigmentlerle zenginleştirildi. Bu yapay boya, eski zamanlarda kabartmalı kumaşlar üzerine karmaşık desenler boyamak için yaygın olarak kullanılıyordu.
Parthenon heykellerinin farklı parçalarının rengi
11 alınlıklı heykel ve bir friz figürü de dahil olmak üzere heykellerin çeşitli bölümlerinde Mısır mavisinin kullanıldığı tespit edildi. Helios’un arabasında ortaya çıktığı dalgaları vurgulayarak, tanrıça İris’in kuşakları ve Cecrops’un yılan benzeri bacakları gibi özellikleri ayırt etmek için kullanıldı. Araştırmada Afrodit’in annesi Dione’nin heykelinde de dikkat çekici detaylar ortaya çıkarıldı. Burada araştırmacılar, kumaşın kıvrımlarına dokunmuş koşan insan bacaklarının ve diğer figürlerin görüntüsünü belirlediler.
Analiz ayrıca heykeltıraşların heykel yapımında kullandıkları tekniklere de odaklandı. Antik sanatçılar, Olimpiya tanrılarının giydiği kumaşları tasvir etmek için farklı yöntem ve araçlar kullandılar. Keten, yün ve cilalı deri gibi karmaşık detayları vurguladılar.
Daha önce Parthenon heykellerinin, ince oyulmuş detayları vurgulamak için nispeten sade kıyafetler giydiğine inanılıyordu. Ancak görünen o ki bu heykellerin çok renkliliği de aynı derecede karmaşık olabilirdi. Yeni bulgular, mermerlerin başlangıçta karmaşık ve incelikli resimlerle süslendiğini gösteriyor. Bu, onu MÖ 5. yüzyılın ortalarında Atina’da bulunan en iyi korunmuş çok renkli örneklerden biri yapar.
Beklentileri aşan bir bulgu
Araştırmayı yöneten Dr. Giovanni Verri, çıplak gözle görülemeyen bu boya izlerini keşfetmenin şaşırtıcı olduğunu belirtti. Bu keşfin “beklentileri aştığını” belirtti. Araştırmada, eski bir pigment olan Mısır mavisinin izlerini tespit etmek için görünür uyarılı ışıldama adı verilen invaziv olmayan bir görüntüleme işlemi kullanıldı. Bu pigment, tarama tekniğine tabi tutulduğunda parlak beyaz bir parıltı yayarak gizli desenleri ortaya çıkardı.
Ancak şu anda sergilenen yeni resim örneklerine rağmen Verry, sanatçıların resim tekniklerine ilişkin kapsamlı bir anlayışın hala zor olduğunu söyledi. Orijinal görünümlerini doğru bir şekilde hayal etmenin neredeyse imkansız olduğunu, çünkü kullanılan pigmentlere ilişkin bilginin resmin tamamını anlamak için yeterli olmadığını belirtti.