MÖ 4. yüzyılın sonlarına tarihlenen, bir kadını veya tanrıçayı tasvir eden büst, Kuzey Yunanistan’daki Amfipolis Arkeoloji Müzesi’nin en önemli parçalarından biridir.
Kadın büstü, Amfipolis Doğu Mezarlığı’ndaki bir kadın mezarında çeşitli tiplerdeki 16 büstle birlikte bulundu.
Sergi etkileyici çünkü büst aradan geçen zamana rağmen giysinin rengini korudu.
Figür bir tunik ve başın arkasını ve omuzlarını örten bir elbise giymektedir. Kumaş detayları, boynundaki ikili kolye, sağ elinde tuttuğu çiçek, saçları ve dudakları kırmızıya boyanmıştır.
Amphipolis’teki baskın ve içerdiği üzüntü
Göz çizimindeki siyah rengin dinamik dokunuşları, içerdiği üzüntünün ifadesini çok başarılı bir şekilde aktarıyor. Beyaz kaplama, o zamanın cilt güzelliği idealinin altını çiziyor.
Yunanistan Kültür Bakanlığı, her zaman doğurganlık, üreme ve doğanın yenilenmesiyle ilişkilendirilen tanrılara saygı duruşu niteliğindeki benzer büstlerin evlerde, türbelerde ve mezarlarda bulunduğunu söylüyor.
Amfipolis’in tarihi
Amfipolis, önemli bir antik Yunan polisi (şehri), daha sonra ise büyük kalıntıları hala görülebilen bir Roma şehriydi.
Şehir aslında eski Atinalıların yerleşim yeriydi ve MÖ 422’de Spartalılar ile Atinalılar arasındaki savaşa sahne olmuştu.
Daha sonra Büyük İskender’in MÖ 335’te Asya’yı işgaline yol açacak seferleri hazırladığı yer olmuştur. İskender’in en iyi üç amirali Nearchus, Androsthenes ve Laomedon Amphipolis’te ikamet ediyordu. İskender’in ölümünden sonra eşi Roxana ve oğulları Alexander IV, MÖ 311’de hapsedildi ve öldürüldü.
Kentin içinde ve çevresinde yapılan kazılarda önemli yapılar, antik surlar ve mezarlar ortaya çıkarıldı. Bulgular Amphipolis Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Yakındaki Amphipolis Aslanı Anıtı ziyaretçiler için popüler bir destinasyondur.
Aynı adı taşıyan arkeolojik sit alanının ayrılmaz bir parçası olan Amfipolis Arkeoloji Müzesi, antik Amfipolis’in ve çevresinin tarihini sunarak, tarih öncesinden Bizans dönemine kadar burada var olan yaşamın ve kültürün yönlerini gösterir.
Yakınlardaki geniş Amfipolis Mezarı veya Kasta Mezarı, 2012 yılındaki keşfinden bu yana dünyanın dört bir yanındaki arkeologları ve tarih meraklılarını büyüledi. Oraya kimin gömüldüğü sorusu hala bir sır olarak kalıyor.
Amfipolis’in mezarı, Yunanistan’da şimdiye kadar keşfedilen en büyük mezar tümseğidir ve bununla karşılaştırıldığında, Vergina’daki Büyük İskender’in babası Makedonyalı II. Philip’in mezarı gölgede kalır.
Bilim adamları, araştırmacılar, eğitimciler ve tur operatörleri gibi belirli insan gruplarının ziyaret edebileceği anıt, yıllarca süren restorasyon çalışmalarının ardından Nisan 2023’te Yunanistan’da kısmen açıldı.
İlgili: Amfipolis’in mezarına kim gömüldü?