Yapay zeka tarafından üretilen bir insan görüntüsüne bakan bir kadının görüntüsü.

Avrupa Birliği üyeleri, ABD, İngiltere ve İsrail’in de aralarında bulunduğu dünya çapındaki ülkeler, yapay zeka standartlarına ilişkin ilk anlaşmayı imzalamaya başladı. Yapay Zeka Çerçeve Sözleşmesi olarak bilinen bu anlaşma, yapay zekayı düzenleyen ilk yasal olarak bağlayıcı anlaşmadır.

Bir insan hakları örgütü olan Avrupa Konseyi tarafından geliştirilmiş olup 5 Eylül 2024’ten bu yana imzaya açılmıştır.

Kongre neden oluşturuldu?

Yapay Zeka Sözleşmesi, yapay zekanın insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü açısından oluşturduğu potansiyel riskleri ele almak için oluşturuldu. Anlaşma, yapay zeka alanında sorumlu inovasyonu teşvik ederek teknolojik ilerlemenin temel insani değerlerden ödün vermemesini sağlıyor.

Anlaşma, 57 ülke arasında yıllarca süren tartışmaların ardından Mayıs ayında sonuçlandırıldı. İngiltere Adalet Bakanı Shabana Mahmood, anlaşmanın önemini vurguladı ve bunun yapay zekanın temel ilkelere zarar vermeden geliştirilebilmesini sağlamada büyük bir adım olduğunu söyledi.

Anlaşmanın, yeni teknolojilerin sorumlu kullanımını teşvik ederken insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi temel değerlerin korunmasına yardımcı olduğunu vurguladı.

Yapay zekadan etkilenen insan haklarının korunması

Yapay Zeka Sözleşmesi, yapay zeka sistemlerinden etkilenen kişilerin insan haklarını korumayı amaçlamaktadır. Bu, Avrupa Birliği’nin geçen ay yürürlüğe giren yapay zeka yasasından farklıdır.

AB Yapay Zeka Yasası, AB pazarında yapay zekanın geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasına ilişkin katı düzenlemeler getirirken, Yapay Zeka Sözleşmesi, 27 AB ülkesi de dahil olmak üzere 46 Üye Devlette insan haklarının korunması konusunda daha geniş bir kapsama sahiptir.

1949’da kurulan Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği’nin bir parçası değildir ancak Avrupa çapında insan haklarını korumak için çalışır. 2019’da özel bir komite yapay zekaya yönelik bir çerçevenin fizibilitesini incelemeye başladı ve 2022’de anlaşmanın taslağını hazırlamak ve müzakere etmek için bir yapay zeka komitesi kuruldu.

İmzacılar için yasal olarak bağlayıcı yapay zeka standartları sözleşmesi

Yasal olarak bağlayıcı olan bu anlaşmaya göre imzacı ülkeler, yapay zekanın insan haklarına, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne zarar vermesini önlemek için önlemler uygulamalıdır. Ancak her ülke, anlaşmanın amaçlarına ulaşmak için yasal, idari veya diğer tedbirleri alabilir.

Anlaşma taslağının hazırlanması sürecine katkıda bulunan Avrupa Kâr Amacı Gütmeyen Hukuk Merkezi’nde hukuk uzmanı olan Francesca Fanucci, anlaşmanın etkililiğiyle ilgili endişelerini dile getirdi.

Anlaşmanın genel ilkelere göre “sulandırıldığını” ve bunun uygulanabilirliği konusunda şüpheler uyandırdığını söyledi. Fanucci, anlaşmada kullanılan metnin belirsiz ve çekincelerle dolu olduğunu kaydetti. Bu nedenle pratikte uygulanması zor olabilir.

Bu endişelere rağmen Yapay Zeka Sözleşmesi, insan haklarını korurken yapay zekanın etkisini düzenlemeye yönelik küresel çabalarda ileriye doğru atılmış önemli bir adım olarak görülüyor.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir