Oxford Üniversitesi’nden adli bilim adamı Alexandra Morton-Hayward’ın liderliğindeki araştırmalar, insan beyninin korunmasına ilişkin teorilere meydan okuyor.

Araştırması, insan beyninin ölümden sonra nasıl bozulduğuna dair bildiğimizi sandığımız şeylere meydan okuyor.

Bildiriler Kitabı’nda yayınlanan bu çalışma, öldükten sonra beynin hızla bozulduğunu düşünmek yerine, bazı durumlarda insan beyninin binlerce yıl dayanabileceğini gösteriyor.

Morton-Hayward ve ekibi küresel bir çalışma yürüttü. Eski belgeleri araştırdılar ve 4.400’den fazla korunmuş insan beyni hakkında bilgi topladılar. Bu beyinler yaklaşık 12.000 yıllık bir tarihi kapsamaktadır.

Sinir dokusu önceden düşünülenden daha uzun süre dayanır

Bir zamanlar arkeolojik kayıtlarda korunmuş yumuşak doku bulmanın nadir olduğu düşünülüyordu. Beyni sağlam tutmak, özellikle diğer yumuşak dokular eksik olduğunda daha da olağanüstü görülüyordu.

Ancak bu araştırma, sinir dokusunun parçalanmasını engelleyen bazı koşullar sayesinde aslında düşündüğümüzden daha uzun ömürlü olduğunu gösteriyor.

Morton-Hayward ve ekibi her yerden beyin hakkında bilgi topladı. Kuzey Kutbu gibi buzlu yerlerde ve eski Mısır gibi kuru yerlerde saklanan beyinleri incelediler.

🚨 Kitabımın 1. yazısı #Doktora @OxUniEarthSci çıktı! Dünya çapında, son buzul çağına kadar uzanan, kendiliğinden korunmuş 4.400’den fazla insan beyni keşfettik 🤯🧠🌍 Ve bugün Dünya Mutluluk Günü! Bunu nasıl kutlamayız? 🥳 https://t.co/L5m9pGnI6L #Arkeoloji #Antro pic.twitter.com/1DBrwP74Pz

— Alexandra Morton-Hayward (@MortonHayward) 20 Mart 2024

Korunan bu beyinlerin 1.300’den fazlası, iskelete dönüştürülmüş bedenlerde kalan tek yumuşak dokuydu. Archaeology Mag’in bildirdiğine göre bu, diğer her şey yok olduğunda bile beynin ne kadar dayanıklı olduğunu gösteriyor.

Morton-Hayward tarihimizin incelenmesinde bu eski beyinlerin önemini vurguladı. “Bu arkeolojik beyinlerde şaşırtıcı sayıda ve türde antik biyomolekülün korunduğunu keşfettik ve bunların bize atalarımızın yaşamları ve ölümleri hakkında ne kadar çok şey öğretebileceklerini keşfetmek heyecan verici” dedi.

Antik beyinlerin korunması bir sır olarak kalıyor

Bu antik beyinlerin korunma mekanizmaları gizemli kalıyor. Kısa süreli koruma için donma, dehidrasyon, bronzlaşma gibi faktörler öne sürülse de bu beyinlerin binlerce yıl dayanması, henüz tam olarak anlayamadığımız, merkezi sinir sistemine özgü koruma mekanizmalarının varlığına işaret ediyor.

Önerilen bazı mekanizmalar arasında moleküler çapraz bağlanma ve metal kompleksleşmesi yer alır, ancak bu süreçleri tam olarak anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Oxford Üniversitesi Yer Bilimleri Bölümü’nden ortak yazar Profesör Erin Saupe, çalışmada korunmuş beyinlerin bulunduğu çok çeşitli yerlerin altını çizdi.

Şöyle söyledi: “Eski beyinlere ait bu izler, Yüksek Arktik’ten kurak çöllere kadar korunabilecekleri ortamların çeşitliliğini vurguluyor. »

Bu araştırma arkeolojinin ötesine geçiyor. Morton-Hayward, bu bulguların mevcut nörolojik hastalıkların anlaşılması açısından önemini vurguladı.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir