İngiliz tıp dergisi The Lancet’te yakın zamanda yayınlanan bir araştırmaya göre, 2050 yılına kadar yaklaşık 39 milyon insanın antibiyotik direnci nedeniyle ilaçlara yanıt vermeyen enfeksiyonlardan ölmesi bekleniyor.

Araştırmacılar, 2022 ile 2050 yılları arasında bu durdurulamayan enfeksiyonlardan kaynaklanan ölümlerin yüzde 70 artacağını, en savunmasız durumdaki yaşlıların olacağını tahmin ediyor. Antimikrobiyal direnç (AMR), bakteri ve mantarların evrimleşerek mevcut ilaçları etkisiz hale getirmesiyle gelişir.

Verilere Yakından Bakış

Uluslararası araştırmacılardan oluşan bir ekip tarafından yürütülen çalışma, 520 milyondan fazla kaydı inceledi. Buna 204 ülkeden hastane bilgileri, sigorta talepleri ve ölüm belgeleri de dahildi. Sonuçlar, antimikrobiyal dirence (AMR) bağlı ölümlerde 1990 ile 2021 arasında yılda bir milyonu aşan istikrarlı bir artış olduğunu gösteriyor.

Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi’nde (UCLA) klinik tıp yardımcı doçenti ve çalışmanın baş yazarı Kevin Ikuta, durumun ciddiyetinin altını çizerek, bu enfeksiyonlardan her dakika yaklaşık üç kişinin ölebileceğini belirtti.

Farklı yaş gruplarındaki iyileştirmeler ve zorluklar

Beş yaşın altındaki çocuklarda AMR’den ölümler 1990’dan bu yana %50’den fazla azalırken, 70 yaş üstü kişilerde ölümler %80’den fazla arttı. Bu eğilim, bir miktar ilerleme kaydedilmesine rağmen, dünya nüfusunun artan yaşam süresinin yaşlı insanlar arasında AMR’den kaynaklanan ölümlerde bir artışa neden olma ihtimalinin yüksek olduğunu göstermektedir.

AMR’nin yükü dünya çapında eşit olarak dağıtılmamaktadır. Tahmin edilen ölümlerin yaklaşık %30’unun, yani 11,8 milyon kişinin Güney Asya’da meydana gelmesi bekleniyor. Ancak Sahra altı Afrika da önemli zorluklarla karşı karşıyadır. Araştırmacılar, nüfus yaşlandıkça yaşlı yetişkinler arasında AMR’den kaynaklanan ölümlerin yakında diğer gruplardaki ölümleri geçebileceğine dikkat çekiyor.

Araştırmacılar ayrıca bu krize çözüm bulmak için antibiyotik yönetiminin önemini vurguladılar. Birinci basamak hekimi ve Harvard Tıp Fakültesi’nde tıp doçenti olan Ishani Ganguli, antibiyotiklerin ne zaman reçete edilmesi gerektiğini dikkatle değerlendirerek bu yaklaşımı örnekliyor.

Hastaları, soğuk algınlığı gibi viral enfeksiyonlara karşı antibiyotiklerin etkisizliği konusunda eğitmeye odaklanıyor. Ayrıca tuzlu su gargaraları ve nemlendiriciler gibi alternatif tedaviler de öneriyor.

AMR ile mücadele için önleme ve küresel eylem

Antibiyotiklerin sorumlu kullanımını teşvik etmenin yanı sıra, araştırmacılar daha geniş enfeksiyon önleme stratejilerini de savunuyorlar. Bu, içme suyuna erişimin iyileştirilmesini, aşı kapsamının iyileştirilmesini ve yeni antibiyotiklerin geliştirilmesini içerir.

Washington Üniversitesi Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirme Enstitüsü müdürü ve çalışmanın baş yazarı Christopher JL Murray, koordineli bir küresel çaba çağrısında bulunarak şöyle diyor: “Bunu her atışta aynı anda yapamazsınız. Gerçekten ortak bir küresel çabaya ihtiyacınız var.

AMR ile mücadele sadece farkındalığı değil, aynı zamanda sağlık hizmeti sağlayıcıları, hükümetler ve bireyler de dahil olmak üzere toplumun tüm sektörlerinin harekete geçmesini gerektirir.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir