Akropolis Tepesi’nden sadece birkaç dakika uzaklıktaki sakin bir sokakta, balkonunda iki karyatid bulunan ikonik bir bina, 100 yılı aşkın süredir Atina şehir merkezinin kalbini süslüyor. “Karyatidlerin Evi” olarak bilinen bu yapı, Yunan mirasının bir sembolü ve geçmişle günümüz arasında bir mimari mücevherdir.
Asomaton Caddesi 45’teki iki katlı basit bina, 1906’daki ölümüne kadar evde yaşayan ve çalışan modern Yunan heykeltıraş Ioannis Karakatsanis’in ikametgahıydı. Karakatsanis, devasa heykelleri olan önde gelen Yunan heykeltıraş planı Leonidas Drosis’in öğrencisiydi. Sokrates ve Platon’un heykeli, Panepistimiou Bulvarı’ndaki Atina Akademisi’nin önünde duruyor. Karakatsanis’in ailesi, heykeltıraşın ölümünün ardından binayı sattı. Yenileme çalışmaları yapıldı ve o zamandan beri Yunan Olimpiyat Galipleri Derneği’ne ev sahipliği yapıyor.
1989 yılında Yunanistan Kültür Bakanlığı burayı anıt olarak listeledi.
Erechtheion’un Karyatidleri ile farklılıklar
Karakatsanis’in evinin balkonundaki iki kadın heykeli, Akropolis’teki Erechtheion’daki Karyatidlerden farklı olarak serbestçe düşmek yerine ellerini önlerinde kavuşturmuş durumda. Ayrıca bacakları da görünmüyor. Bunun yerine balkonla uyumlu bir şekilde birleşen kare desteklere bağlanırlar.
Antik Yunan geleneğinden bu ayrılışın tesadüfi olmaktan çok uzak olduğu görülmektedir. İki karyatidin Karakatsanis’in karısı İskeçe ve karısının kız kardeşi Eudoxia’nın imajını temsil ettiği ve böylece anıtı son derece kişisel hale getirdiği söyleniyor.
Karyatid, antik Yunan’da bir sütunun yerine mimari destek görevi gören, heykeltraş bir kadın figürüdür.
“Karyatidlerin Evi”nin ardındaki tuhaf efsane
“Karyatidlerin Evi”, 19. yüzyıl Atinalılarının anlatmayı sevdiği popüler bir efsane sayesinde geniş çapta tanındı. Bu efsane bugüne kadar hayatta kalıyor ve eve bir gizem perdesi ekliyor.
Binanın zemin katında salonu bulunan berber Panagiotis Kritikakos, müşterilerine iki karyatidin Karakatsanis’in nadir bir hastalıktan ölen ya da kayınvalidesi tarafından zehirlenen kızlarını temsil ettiğini söyledi. Ancak torunları bu iddiaları yalanlarken Karakatsanis’in kızlarının hepsi uzun ömürler yaşadı.
Diğer sanatçıların eserlerinde “Karyatidlerin Evi”
1952 yılında ünlü Fransız hümanist sanatçı ve fotoğrafçı Henri Cartier-Bresson, en efsane fotoğraflarından birini “La Maison des Caryatides”in önünde çekti. Binanın altından geçen siyah giyimli iki yaşlı Yunan kadınını tasvir ediyor. Fotoğraf, iki kadın heykeli ile siyah giyinmiş iki Yunan kadını arasında güzel bir kontrast oluşturuyor.
Ünlü Yunan ressam ve sahne yönetmeni Giannis Tsarouxis, binayı süsleyen iki karyatidden ilham almış ve bunları resimlerinde ve senaryolarında temsil etmiştir.
Bugün bile, internette ve sosyal medyada, yoldan geçenlerin ve turistlerin çektiği sayısız fotoğrafta “Karyatidlerin Evi” görülüyor.