Yunanistan’ın cennet gibi Euboea adasındaki dağlık Antia köyünün sakinleri, “Sfyria” adı verilen benzersiz bir ıslık dili “konuşuyor”.
Antia köylüleri alfabedeki bir harfe karşılık gelen farklı düdük sesleri kullanırlar. Çalınan her notaya düzen vererek sözcükler oluştururlar.
Bu sayede sadece ıslık çalarak konuşabiliyor ve birbirlerini anlayabiliyorlar. Çocuklar dili beş veya altı yaşında öğrenirler.
Komşu köyler Simikouki ve Evangelismos’ta da uygulanan bu ilginç geleneğin tarihi eski Yunan zamanlarına kadar uzanıyor.
Yunanistan’da eski ıslık dili tehdit altında
Bazıları, Antia halkının bu özel dili, bir zamanlar Karystos bölgesindeki Yunan mahkumları koruyan Pers askerlerinden geliştirdiğini düşünüyor.
Salamis Muharebesi’ndeki yenilginin ardından Pers ordusu, Karystos’un muhafızlarını geride bırakarak saklanmak için Antia çevresindeki yaylalara kaçtı. Orada yerel halkla karıştılar ve sonunda tamamen asimile oldular.
Diğer bir teori ise Antia köylülerinin Dor kökenli oldukları, çünkü çevredeki halklar gibi Arvanitika Rum lehçesini konuşmadıklarıdır.
Daha az bilinen bir teori, ıslık dilinin yaratıcılarının aslen Trakya’daki Ainos sakinleri olduğunu ve bölgeye 1469’da Venediklilerin esiri olarak taşındığını iddia ediyor.
Medyada Sfyria’dan ilk kez Mart 1969’da, bir grup kurtarma ekibinin uçağı “Ochi” dağlık bölgesine düşen kayıp pilotun kalıntılarını aradığı sırada bahsedildi.
Araştırmalar, ıslık dilinin Türkiye’de Kuşköy’de, Fransa’nın Pireneleri’ndeki Aas köyünde, İspanya’da Kanarya Adaları’nda ve Fas’ta Atlas Dağları’ndaki Berberiler tarafından da benzer şekilde kullanıldığını ortaya koydu.
Dünyanın farklı ülkelerinden gelmelerine rağmen ıslıklı dilleri konuşanların birkaç ortak özelliği vardır. Hepsi dağlık ve engebeli arazilerden geliyor ve asıl işleri tarım ve hayvancılık.
Pek çok kişi, kuş seslerini ve diğer hayvan iletişim araçlarını yansıtan ıslıklı dillerin, konuşanlarla yerel çevre arasındaki yakın bağlantıyı yansıtabileceğini öne sürdü.
Islık çalmak aynı zamanda insanların çok uzak mesafelerde iletişim kurmasına da olanak tanıyarak çobanların dağların ötesinden birbirleriyle konuşmasına olanak tanır.
Antia ve Euboea’nın geri kalan köylüleri hala ıslık çalsa da nüfusu önemli ölçüde azalmış ve bölgede yaşlılar yaşıyor ve bu da dilin geleceğini tehlikeye atıyor.
Köylüler ıslık çalma geleneğinin devam etmesini istediklerini ancak çocuklarının çoğunun köyü terk ettiğini ve artık çok az kişinin ıslık çalmayı bildiğini söylüyor.
Buradaki dil web sitesinden Antia köyü ve ıslık dili hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.