Cehennem Sibirya'ya Açılan Kapı

Sibirya’nın soğuk ve yaşanmaz ortamında, yeryüzünde dev bir delik açılıyor. Bu delik vatoz şeklindedir ve uzaydan görülebilmektedir. Sibirya’daki bu “cehennem kapısı”nın tarihi, zar zor görülebildiği 1960’lardaki gizliliği kaldırılmış görüntülerde de görüldüğü gibi, Soğuk Savaş’a kadar uzanıyor.

Bugün Cehennem Kapısı’nda uzaydan açıkça görülebilen dik kayalıklar bulunmaktadır. Gerçekten de, neredeyse 30 yıllık bir süre zarfında, delik benzeri görülmemiş bir derecede genişledi. ABD Jeoloji Araştırması’na göre 1991 ile 2018 yılları arasında deliğin boyutu üç katına çıktı.

Batagay veya Batagaika Krateri olarak da adlandırılan Sibirya’nın Cehennem Kapısı, tüm gezegeni etkileyen jeolojik bir sorunun fiziksel temsilidir.

Peki neden Sibirya’da cehenneme açılan bir kapı var?

Aslında Sibirya’daki bu devasa krater, Kuzey Kutbu’nun dünyanın geri kalanından daha hızlı ısınmasının doğrudan bir sonucudur. Bu sürecin doğrudan sonucu, permafrostun hızla erimesi ve Sibirya’dakine benzer “kraterlerin” oluşmasına yol açmasıdır.

Ancak Sibirya’daki cehennemin kapısı aslında bir krater değil. Bu dünyadaki en büyük “geriye doğru çözülme krizi”.

Bunun böylesine ilginç bir olguyu tanımlamak için en iyi isim olmadığını görmek için jeolog olmanıza gerek yok, ancak permafrostun erimesi zeminin çökmesine neden olduğunda oluşan bir çukur olduğu göz önüne alındığında bu doğrudur. kenarları çukura çökerken toprak çökerken heyelan yaratır.

Kuzey Kutbu’nda binlerce buzun eridiği göz önüne alındığında, bu durum nadir görülen bir olay da değil. Sibirya’nın Cehennem Kapısı’nı diğerlerinden ayıran şey, ona mega çöküş unvanını kazandıran büyüklüğüdür.

Sibirya’daki mega kriz, gezegenimizin gelecekte nereye doğru gittiğini anlamamıza garip bir şekilde yardımcı olabilir.

Permafrost tuhaf ama büyüleyici bir maddedir. Permafrost eridikçe, binlerce yıldır orada donmuş olan tüm ölü organizmalar ayrışmaya ve atmosfere karbondioksit ve metan salmaya başlıyor.

Temel olarak permafrost bu emisyonların atmosfere salınmasını engelledi. Permafrost’un, atmosferden iki kat daha fazla karbon içeren kuzey yarımküredeki toprakların yüzde 15’ini kapladığı göz önüne alındığında, bu özellikle önemlidir.

Eğer permafrost çözülmeye devam ederse, 2100 yılına kadar büyük sanayileşmiş bir ülkenin ürettiği kadar karbondioksit salabilir.

Bu, potansiyel olarak iklim krizini daha da kötüleştirebilir, ancak gerçek süreç hakkında çok az şey biliniyor. Ancak Sibirya’daki Cehennem Kapıları gibi yerleri incelemek, başka türlü bilinmeyen bir olguya ışık tutabilir.

Örneğin araştırmacılar, Cehennem Kapısı’nın her yıl 4.000 ila 5.000 ton arasında karbon saldığını hesapladı. Bu, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki 1.700 evin enerji tüketimine eşdeğerdir.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir