Eflaklar Yunanistan Eflak

“Vlachika” veya Aromanca adı verilen bir Roman dili konuşan, gururlu bir Yunanlı grubu olan Ulahların Yunanistan’da kendi kültürleri ve gelenekleri vardır.

Sayıları 250.000 civarında olan bu grubun üyeleri Yunanistan, Kuzey Makedonya, Sırbistan, Arnavutluk, Bulgaristan ve Romanya’nın da aralarında bulunduğu birçok Balkan ülkesinde mevcut. Kuzey Amerika’da da önemli bir nüfus var.

Bugün Yunanistan’daki Ulahların çoğu ülkenin kuzey kesiminde, özellikle de Pindus sıradağlarının içinde ve çevresinde yaşıyor. Yunanistan’da Ulah halkının merkezi, ülkede kültürlerinin merkezi olan Metsovo kasabasıdır.

Ulahların yaşadığı diğer birçok ülkede olduğu gibi Yunanistan’da da genç nesiller tamamen asimile olmuş, birçoğu artık dili konuşamamakta ve geleneklerini kaybetmiştir.

Zamanla, Yunanistan’da “Ulah” terimi talihsiz ve aşağılayıcı çağrışımlar kazandı ve aynı zamanda genel olarak çobanlara ve “taşra halkına” da gönderme yapmaya başladı.

Her ne kadar bu terim olumsuz olarak kabul edilse de, Ulahlar geleneksel olarak hayvanlarını otlatabilmek için yazın yaylalardan kışın ovalara taşınan çobanlar ve çobanlardır.

Yunanistan’daki Ulahların tarihi

Ulahlar ilk kez 11. yüzyılda Bizanslı Yunan tarihçi George Kedrenos tarafından ayrı bir grup olarak tanımlandı.

Bu grubun kökenleri belirsiz olsa da, bazıları onların Daçyalılar olarak bilinen eski insanlardan geldiklerine inanıyor. Diğerleri ise köklerinin Trako-Romalılara dayandığını, hatta Romalılaşmış İliryalıların torunları olabileceğini iddia ediyor.

Yunanistan’daki çoğu Ulah ve bilim adamı, grubun yalnızca Romalıların dilini benimseyen etnik Yunanlılar olduğunu iddia ediyor.

Açık olan şey, Ulah dilinin, yani Ulahçanın, Roma döneminde Balkanlar’da konuşulan Vulgata Latincesi ile bağlantıları olduğudur. Yunanca, Türkçe ve bazı Slav dillerinden kelimeler almasına rağmen kökleri tamamen Latincedir.

Osmanlılar döneminde Ulahlar, Ortodoks Hıristiyan oldukları için Yunan veya “Rum” olarak kabul ediliyordu. O zamanlar, özellikle ticaret ve eğitim konularında, Balkanlar’ın ortak dili Yunanca olduğundan, birçok Ulah, Yunanca konuştu ve daha Helenleşti; göçmen ve pastoral yaşam tarzlarını sürdürmek yerine köylere ve kasabalara yerleşmeyi seçti.

Grubun kendisini diğer Balkan Hıristiyanlarından ayırması 19. yüzyıla kadar mümkün olmadı. Osmanlı İmparatorluğu çökmeye başladıkça, tanımlanmış ulus devletler oluşmaya başladı ve Ulahlar farklı ülkeler arasında sıkışıp kaldı. Ulahların birçok Balkan ülkesine dağılmış olmasının nedeni bu göçtür.

Bu etnik grubun üyeleri tarihsel olarak Osmanlı İmparatorluğu döneminde Yunan siyasi davalarını desteklemiş ve hatta Yunanistan’daki bir başka ayrı grup olan Arvanitler gibi Yunan Bağımsızlık Savaşı’nda hayati bir rol oynamıştır.

19. yüzyılın başlarında Yunan devletinin kurulmasının ardından, ülkedeki Ulah grupları iki gruba ayrıldı; kendilerini Romanya’yla daha yakından özdeşleştirenler ve Yunanistan’la bağlantısı olan diğerleri. Ancak bu gruplar zamanla yok oldu ve Ulahlar artık kendilerini Yunanlı olarak görüyor.

Aynı zamanda Ortodoks Hıristiyan oldukları için Ulahların temel ayırt edici özelliği artık Rumence’ye benzeyen (kendisi de Latince’ye benzeyen) dilleridir. Ancak standart bir alfabeye sahip olmadığı için dilleri bugün tehdit altındadır; birçok genç nesil bunu kullanmıyor ve konuşmuyor.

Şu anda Yunanistan’da Ulah kültürünü ve dilini korumaya adanmış yaklaşık üç yüz grup var. Aktivistler dili özellikle genç nesiller arasında canlı tutmayı umuyorlar.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir