Michael Paouris, Yunan müziği üzerine çalışmaları tüm doğru nedenlerle geniş çapta incelenen, uluslararası üne sahip bir solist ve bestecidir.
Paouris sadece güzel Yunan müziği yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda yeteneğiyle de yeni zirvelere ulaşıyor.
Buzukideki olağanüstü yeteneğiyle tanınan Paouris, bugün müzik ve bilimin devrim niteliğindeki karışımının ön saflarında yer alıyor. Bir basın açıklamasına göre, “Batı Attica Üniversitesi’nden, Profesör Dimitris Nikolopoulos liderliğindeki ve prestijli ‘Mathematics’ dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, Paouris’in ‘Diaphonies’ adlı kompozisyonunun benzersiz karmaşıklığa sahip bir çalışma olduğunu vurguluyor.
Paouris’in Yunan müziği hakkında bilim ne diyor?
Çalışma, Paouris’in müziğinin, farklı ölçeklerde tekrarlanan ve sıklıkla doğada ve sanatta bulunan kalıplar olan “çok güçlü ‘fraktal’ yapılar” içerdiğini ortaya koyuyor.
Müziğindeki bu fraktal desenler, insan beyninin bir özelliği olan doğrusal olmayan davranışı gösteriyor. Açıklamada, bu doğrusal olmayan davranışın “son zamanlarda müziğin beyin fonksiyonu üzerindeki yararlı etkisiyle ilişkilendirildiği” belirtiliyor.
Bu fikir, Paouris’in bestelerinin insan beyninin kendi yapılarıyla rezonansa girebileceğini, dolayısıyla onun bestesini dinleyenlere potansiyel bilişsel faydalar sağlayabileceğini öne sürüyor.
Bu açıklama, Paouris’i, eserleri salt eğlencenin ötesine geçen karmaşık karmaşıklığı nedeniyle bilim adamları tarafından geniş çapta incelenen elit bir besteciler grubu arasına yerleştiriyor.
Basın bülteninde “bu keşif, müziğinin karmaşıklığını ve yenilikçiliğini doğrulayarak Paouris’i, müziği bu kadar derinlemesine incelenen dünyadaki ender bestecilerden biri haline getiriyor” ifadesine yer veriliyor.
Hayranları, müziğinin yalnızca Yunan müziğinin güzel bir ürünü değil, aynı zamanda Paouris’e özgü daha derin ve daha karmaşık bir yaratıcı sürecin yansıması olduğunu uzun zamandır biliyor.
Bu çalışmanın sonuçları aynı zamanda Yunan buzukisini bilimsel çalışmaların ön sıralarına yerleştirmektedir. Buzuki’nin geleneksel olarak Yunan halk müziğiyle ilişkilendirilen bir enstrüman olduğunu belirtmek gerekir.
Basın bülteninde “buzukinin müzik ve bilim tarihinde ilk kez en yüksek bilimsel seviyeye girdiği” ifade edilerek, onun çok yönlü bir enstrüman olarak dünya çapında tanındığı ve halihazırda bildiğimiz müzik türlerinin dışındaki çeşitli müzik türlerine gerçekten katkıda bulunabileceği vurgulanıyor. Bilmek.
Ayrıca bu araştırma, müziği hem bir sanat formu hem de bilimsel bir araç olarak anlamamız ve yorumlamamız için yeni yollar açıyor.
Müzikteki fraktal desenlerin beyin aktivitesini nasıl etkilediğini analiz ederek yakın gelecekte terapi ve bilişsel gelişimde potansiyel uygulamalar olabilir.
Basın bülteni şu sonuca varıyor: “‘Diaphonies’ kompozisyonunun analizi, müziğin bir sanat ve bilim olarak anlaşılması için yeni yollar açarak Paouris’i küresel düzeyde bir öncü haline getiriyor.”
Michael Paouris kimdir?
Michael Paouris, uluslararası üne sahip bir besteci, yapımcı ve buzuki ve gitar virtüözüdür. Klasik ve caz müziği besteleriyle buzukiyi resmen caza dahil eden ilk müzisyendir. Onun fikirleri buzuki tarihinde son 100 yılın en yenilikçi fikirleri arasındadır.
Paouris, 1987 yılında Atina’da doğdu ve Tavros’ta büyüdü. Yedi yaşına geldiğinde, buzuki çalmadaki ender yeteneği, bugüne kadar açıklanamayan tekniği ve hızı nedeniyle bir dahi olarak biliniyordu.
Kariyeri on yaşında başladı. Besteci Mikis Theodorakis, on beş yaşındayken onu büyük besteci ve müzisyen Manolis Chiotis’e benzetiyordu.
Michael Paouris bugüne kadar 46 albümün yanı sıra sayısız klasik beste ve her türden müzik eserini yayımladı. Müzik tekniği, teorisi ve armoni üzerine uluslararası alanda yedi kitabı yayımlandı. Müzik felsefesine odaklanarak antik Yunan armoni sistemini tüm dünyaya yaydı.