Önde gelen iklim bilimcileri, kritik Atlantik Okyanusu akıntılarının çökme potansiyeli nedeniyle İskandinav liderlerini derhal harekete geçmeye çağırıyor.
Pensilvanya Üniversitesi’nden iklim uzmanı Michael Mann, 21 Ekim Pazartesi günü internette paylaşılan bir mektupta, diğer önde gelen bilim insanlarıyla birlikte, bu akımları zayıflatmanın tehlikelerinin hafife alındığı konusunda uyardı. Küresel ölçekte ciddi sonuçlardan kaçınmak için acil eyleme geçilmesi gerektiğini vurguladılar.
Atlantik akıntılarının yavaşlaması
Gulf Stream’i de içeren Atlantik Meridyonel Devrilme Sirkülasyonu (AMOC), ısının Kuzey Yarımküre’ye taşınmasında kritik bir rol oynuyor. Yeni araştırmalar, bu akıntıların küresel ısınma nedeniyle yavaşladığını ve eğer durursa küresel çapta ciddi iklim değişikliklerine yol açabileceğini gösteriyor.
Danimarka, İzlanda, Norveç, Finlandiya ve İsveç gibi İskandinav ülkeleri aşırı soğuma ve aşırı hava koşullarından özellikle etkilenecek.
Mektup, AMOC’nin çöküşünün, ısı akımlarının halihazırda yavaşlamış olduğu Doğu Kuzey Atlantik’teki mevcut “soğuk damlayı” daha da kötüleştireceğine işaret ediyor. Bilim adamları ayrıca çöküşün geniş kapsamlı sonuçlara yol açabileceği konusunda da uyarıyorlar.
Bu, Kuzeybatı Avrupa’da tarımın aksamasını ve küresel iklim sisteminde önemli değişiklikleri içerebilir. Diğer bölgeler de etkileri hissedecektir.
AMOC durursa tropik muson sistemleri güneye doğru hareket edecek ve bu bölgelerdeki tarım ve ekosistemler üzerinde yıkıcı etkilere neden olacak. Çöküş ayrıca ABD’nin Atlantik kıyısındaki deniz seviyelerini yükselterek deniz ekosistemlerine ve balıkçılığa daha fazla zarar verebilir.
Harekete geçme aciliyeti
Mann ve araştırmaya katılan diğer bilim insanları, AMOC’nin potansiyel çöküşünün kesin zamanlamasının belirsiz olmasına rağmen, hemen harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), AMOC’nin 2100’den önce aniden çökmeyeceğine dair “orta düzeyde güven” bulunduğunu belirtti. Ancak bilim insanları bu değerlendirmenin çok iyimser olduğunu ve gerçek riski hafife aldığını tahmin ediyor.
İklim uzmanlarından gelen mektup, IPCC tahmininin güven verici olmadığına inanarak bu belirsizlikle ilgili endişelerini dile getiriyor. Bilim insanları, “orta güven” düzeyinde bile riskin göz ardı edilemeyecek kadar büyük olduğunu vurguluyor. Potansiyel bir çöküşün, garanti edilmese de, felaket olacağını ve tüm gezegen ve genel olarak yaşam üzerinde uzun vadeli etkileri olacağını savunuyorlar.
Kuzey Avrupa Bakanlar Konseyi’ne gönderilen mektup, politika yapıcıları tehdidi ciddiye almaya çağırıyor. Bilim insanları, 2015 Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için çabaların artırılması çağrısında bulunuyor.
Amaç, küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerinde sınırlamaktır. Ayrıca İskandinav liderlerini uluslararası ortakları, yıkıcı sonuçları hafifletmek için iklim eylemine öncelik vermeye teşvik etmeye teşvik ediyorlar.
Mesaj açık: Derhal ve kararlı bir eyleme geçilmezse, dünya okyanus akıntılarının çökmesi nedeniyle potansiyel olarak geri dönüşü olmayan hasarlarla karşı karşıya kalacak.