15 Ekim’de Lüksemburg’da Arnavutluk’un AB’ye katılım müzakereleri başlayacak. Bu müzakerelerin başlangıcı AB-Arnavutluk hükümetlerarası konferansı sırasında gerçekleşecek.
Macaristan başkanlığı, “Arnavutluk, gözden geçirilmiş genişleme metodolojisine göre katılım müzakerelerine başlayacak ilk aday ülke olacak ve bu Batı Balkan ülkesi için çok önemli bir an olacak.” dedi.
Beş kritik bölüm
Katılım fonlarının bu ilk partisi, Arnavutluk’un AB aday ülkesi olarak çözmesi gereken temel sorulara yanıt veriyor. Beş kritik bölüm içerir:
Yargı yetkisi ve temel haklar Adalet, özgürlük ve güvenlik Kamu alım istatistikleri Mali kontrol
Bu gelişme karşısında Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile Arnavutluk Başbakanı Edi Rama arasında Budapeşte’de bir toplantı gerçekleşti. Toplantıda iki lider, Arnavutluk’un AB katılım müzakerelerini görüştü ve ikili işbirliğini güçlendirmeye devam etme konusunda mutabakata vardı.
Kuzey Makedonya’da hoşnutsuzluk
Geçtiğimiz ay, Avrupa Birliği Daimi Temsilciler Komitesi’nin (COREPER), 27 AB üye ülkesinden katılımıyla ilgili olarak Arnavutluk’a ortak bir mektup göndermeyi kabul ettiğini belirtmek gerekir. Mektup, ilk katılım fonu partisine ilişkin Arnavutluk için (Kuzey Makedonya için değil) müzakerelerin başlatılmasıyla ilgiliydi. Böylece daha önce ikiz olan AB aday ülkelerinin ayrıştırılması yoluna gidildi.
Kuzey Makedonya hükümeti, Avrupa rotasının Arnavutluk rotasından ayrılmasından duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdi. AB’nin Üsküp’e büyük haksızlık yaptığını iddia etti.
Arnavutluk reformlarına ilişkin endişeler
Geçen ay Yunan milletvekili Beleris “Arnavutluk’un Avrupa müktesebatından uzaklaştığını” açıklamıştı. Şunu vurguladı:
“Bugün azınlık Yunan milletvekili olarak buradayım. AB üyesi bir ülkeden geliyorum ama Avrupa ailesine katılmayı arzulayan bir ülkede doğdum. Ne yazık ki bu ülke Avrupa müktesebatına yaklaşmak yerine sürekli uzaklaşıyor.”
Beleris ayrıca, “Arnavutluk’taki mevcut durum, reformların demokratik bir devletin temelleri üzerinde ne kadar kolay ‘totaliter bombalara’ dönüşebileceğini gösteriyor.” dedi.
“Bu aynı zamanda Avrupa kaynaklarının finanse ettiği yargı reformunda da yaşandı” diye ekledi.
Ayrıca şunları vurguladı:
“Arnavutluk hükümeti sıklıkla yargıyı sağ kolu haline getirdi; bunu sadece benim vakamda değil, aynı zamanda ana muhalefet liderinin vakasında da yaptı. Birliğimiz şu anda bir çelişkiyle karşı karşıya: Bay Rama’nın liderliğine olan desteği ne kadar kesin kabul edilirse, ülke vatandaşları arasındaki Avrupa karşıtı duygu da o kadar yoğunlaşıyor.”
Yunan asıllı Beleris’in Tiran’daki haksız olarak gözaltına alınması nedeniyle yılın başından bu yana Yunanistan’ın, Kuzey Makedonya’yı savunma ve güvenlik paktı kurmak için en uygun ülke olarak belirlediğini de belirtmek gerekir. AB. Ancak bu öneri kabul edilmedi ve İtalya’nın güçlü desteğine rağmen Arnavutluk davasında da ilerleme kaydedilmedi.
Yunanistan, Beleris davası nedeniyle Arnavutluk’la AB üyelik müzakerelerini engellemekle tehdit etmişti.