Akropolis kredisi: Dan Cross / CC BY NC ND 2.0

Orta Doğu’daki krizin kötüleşmesi ve İsrail-İran çatışmasının tırmanmasıyla birlikte birçok kişi, bölgede topyekun bir savaş çıkması durumunda hangi ekonomilerin risk altında olacağını merak ediyor. Bunlardan biri de Yunan ekonomisi.

Fitch Solutions grubuna dahil olan BMI, yaptığı analizde risk altında olabilecek ülkeleri tek tek analiz ederek, Yunan ekonomisini riske en fazla maruz kalan ekonomiler arasına yerleştirdi.

Özellikle, 1 Ekim’den bu yana BMI Fitch, Büyük Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde topyekün savaş çıkma riskini artırarak, bu olasılığın bir ay öncesine göre %22 veya iki kat daha yüksek olduğunu belirtti. .

Etkilenen tek bölge Ortadoğu olmayacak

İsrail ile İran arasında doğrudan bir savaşın yol açacağı aksaklık en acı verici olanı Orta Doğu’da olacaktır, ancak tırmandırmanın diğer bölgeler için de olumsuz ekonomik sonuçları olacaktır. Büyük çaplı bir savaş durumunda, petrol fiyatlarındaki artış ve Hürmüz Boğazı’ndaki ticaretin aksaması, küresel ekonomik açıdan önemli sonuçlar doğuracaktır.

Orta Doğu’da savaş kızışırsa, 2025 yılında küresel GSYİH’nın, çatışmanın büyüklüğüne ve süresine bağlı olarak yüzde -0,5 kadar küçük bir daralma ile yüzde 0,5’e varan anemik bir büyüme arasında gidip gelmesi bekleniyor. MENA bölgesinden yapılan net petrol ithalatının GSYİH’nın %6,9’unu oluşturmasıyla Yunanistan bu duruma özellikle maruz kalıyor.

İsrail-İran çatışması Yunan ekonomisine tehdit oluşturuyor

Yunanistan, İsrail ile İran arasında topyekün bir savaş çıkması durumunda, bir dizi faktör nedeniyle “tehlike haritasının” üst sıralarında yer alıyor. BMI’ın analizinde belirtildiği üzere, “ODKA bölgesinden yapılan net petrol ithalatının GSYİH’nın %6,9’unu oluşturması ve enerjinin tüketici fiyat endeksinin %8,2’sini oluşturması nedeniyle Yunanistan özellikle risk altında. GSYİH’nın %161,9’u kadar olan kamu borcu, petrol arzı ve fiyat dalgalanmalarına bağlı ekonomik şoklara karşı kırılganlığını artırıyor.

İlgili tabloya göre Yunanistan’ın Orta Doğu petrolüne bağımlılığı gelişmiş ekonomiler arasında en yüksek seviyede bulunuyor ve bu nedenle endeks Yunanistan için kırmızı alarm veriyor. Japonya ve Hollanda ise “turuncu alarm” verdi.

İsrail-İran çatışmasının olası tırmanması nedeniyle Yunan ekonomisinde enflasyon ve ihracat

Yunanistan açısından bir diğer risk unsuru da enerjinin enflasyona katkısının yüksek olmasıdır. Yakıtla birlikte enerji, ulusal tüketici fiyat endeksinin yüzde 8,2’sini oluşturuyor.

Bu bakımdan İsrail ile İran arasındaki savaşın sonuçları ülkemizi turuncu risk bölgesine sokuyor. Enflasyonda enerji maliyetlerinin payı en yüksek Almanya’da (yüzde 9,7), Belçika ve İtalya’da (yüzde 9,5) görülüyor. Bunu sırasıyla yüzde 8,6 ve yüzde 8,5 ile İspanya ve Fransa takip ediyor.

Yunanistan aynı zamanda Orta Doğu’ya yapılan ihracatın yurt içi GSYİH açısından önemi konusunda da “kızarıyor”. Spesifik olarak, Yunan ürünlerinin MENA pazarlarına ihracatı, GSYİH’ya %1,8 oranında katkı sağlıyor; bu, gelişmiş ekonomiler arasında en yüksek pay. Bu, İran ile İsrail arasında bir çatışma olması ve Orta Doğu’da daha geniş bir savaşın çıkması durumunda bu ülkelerdeki pazarların herhangi bir “kapanmasının” Yunan ekonomisi üzerinde orantısız bir olumsuz etki yaratacağı anlamına geliyor. .

Bu resimde euro bölgesi logosu gösterilmektedir. Kredi: Mat Travers / CCO

“Yeşil” ülkeler

İsrail’in Filistin ve Lübnan’a karşı savaşı Ortadoğu’ya yayılırsa, İskandinav ülkeleri sözde “gelişmiş pazarlar” arasında en “korunan” ülkeler haline gelecektir.

Net petrol ihracatçısı olarak Norveç, yaygın bir savaş durumunda “yeşil” güvenli bir mesafede bulunurken, bütçe fazlası (GSYİH’nın %16,3’ü) ve düşük kamu borcu sayesinde şoklara karşı güçlü bir tampon sağlanıyor. Aynı şey İsveç ve Danimarka için de geçerli.

“Kırmızı” ülkeler

Analistler, Orta Doğu’da savaşın tırmanması durumunda Avrupa ve Latin Amerika ekonomilerinin Afrika ve Asya ekonomilerine kıyasla daha az etkileneceğine inanıyor.

Ancak Brezilya bir istisnadır. Petrol ihracatçısı olmasına rağmen enerjinin TÜFE sepetindeki önemli ağırlığı ve bütçe durumunun zayıf olması onu enerji şoklarına Latin Amerikalı emsallerine göre daha açık hale getirecek.

Asya ve Afrika’da, Hürmüz Boğazı’ndan yapılan hidrokarbon ithalatının tüm ithal petrol ürünlerinin %50’sinden fazlasını oluşturması nedeniyle Pakistan, Kenya ve Etiyopya en büyük risklerle karşı karşıyadır.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir