Husilerin Yunan kargo gemilerine saldırısı

Yemen merkezli Husiler, İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başladığı Ekim 2023’ten bu yana Kızıldeniz’deki çok sayıda Yunan gemisini hedef aldı.

Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) yayınladığı rakamlar, Aralık 2023 ile Eylül 2024 arasında Husilerin 83 gemiye saldırdığını gösteriyor. Bunların arasında 24 Yunan ticaret gemisi, yani üçte biri vardı.

IMO, uluslararası taşımacılığın emniyet ve güvenliğini artırmak ve gemilerden kaynaklanan kirliliği önlemek için önlemler almaktan sorumlu Birleşmiş Milletler kuruluşudur.

Geçtiğimiz 11 ay boyunca Kızıldeniz’deki durumla ilgili son söz güvenlik tarafından söylendi. İran destekli Husiler, Kasım 2023’ten bu yana Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere sürekli saldırılar gerçekleştiriyor. Eylemleri uluslararası ticareti sekteye uğratıyor, sivil mürettebatı büyük tehlikeye atıyor ve seyrüsefer özgürlüğünü tehdit ediyor.

Ağustos ayının sonlarında Husiler, Yemen’in Hodeida limanının batısında tanımlanamayan üç mermi fırlattı ve 150.000 ton ham petrol taşıyan Yunan bayraklı tanker Sounion’a çarptı ve onu motorsuz bırakarak Kızıldeniz’de sürüklendi.

Bir Fransız muhrip, Filipinli ve Ruslardan oluşan 25 kişilik mürettebatın yanı sıra dört güvenlik personelini kurtardı ve onları Cibuti yakınlarına götürdü. Ancak ortaya çıkan petrol sızıntısı ciddi çevresel hasara neden olabilir.

Yunanistan İsrail’in yanında yer aldığı için mi hedef alınıyor?

Aralık 2023’te Husiler, İsrail limanlarına doğru gittiğine inandıkları herhangi bir gemiye saldırmakla tehdit etti. Ancak öncesinde ve sonrasında saldırıların çoğu sivil gemileri hedef aldı.

Ayrıca ABD, İngiltere ve müttefiklerine bağlı gemilere saldırmakla tehdit ettiler. Çin ve Rus gemilerini veya savaşla bağlantısı olmayan ülkelerin gemilerini hedef almayacaklardı.

İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlangıcından bu yana Yunanistan ve Avrupa Birliği’nin geri kalanı açıkça İsrail’in yanında yer aldı.

Yunanistan ve İsrail iyi diplomatik ilişkilere sahip ve birbirlerini müttefik olarak görüyorlar. İsrail askeri, istihbarat ve ekonomik alanlarda işbirliği yapıyor ve Orta Doğu’da Yunan ürünlerinin en büyük ikinci ithalatçısı konumunda.

Ayrıca Yunanistan, İsrail’in Güçlerin Statüsü Anlaşması (SOFA) imzaladığı üç ülkeden biri; diğerleri ABD ve Kıbrıs. Bu anlaşma, Yunanistan ve İsrail’in, iki ülke arasındaki kapsamlı askeri ve güvenlik düzenlemelerinin bir parçası olarak birbirlerinin topraklarında askeri kuvvet konuşlandırmasına olanak tanıyor.

Dolayısıyla Yunan bayraklı gemilerin, düşmanının müttefikini kendi düşmanı olarak gören Husi cihatçıları tarafından hedef alınabilmesi mümkün. Saldırının sorumluluğunu Husiler üstlenmiş olsa da Yunanistan-İsrail ilişkilerinden hiç söz edilmedi.

Ağustos ayında Sounion tankerine düzenlenen saldırı, Husilerin Atina merkezli Delta Tankers gemisine düzenlediği üçüncü saldırıydı. Reuters’in haberine göre aktivistler, Delta Tankerlerinin “işgal altındaki Filistin’deki limanlara girme yasağını” ihlal ettiğini söyledi.

Petrol tankeri Sounion’a yapılan saldırının tesadüf olması da mümkün. 5.514 gemiye sahip olan Yunan armatörler şu anda dünya filosunun yaklaşık %21’ini kontrol ediyor, bu da her beş gemiden birinin Yunanistan’a ait olduğu anlamına geliyor. Ayrıca dünya tanker filosunun %31,78’i Yunanistan’a aittir.

İstatistiksel olarak konuşursak, Husilerin Yunan gemilerini, özellikle de hedef alınan toplam 83 gemiden 24’ü Yunan kargo gemisini hedef almasının sebebinin misilleme olmaması makul.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir