Yunanistan’ın Epirus eyaletinde terk edilmiş bir köy olan Paleo Mavronoros, zalim derebeylere karşı cesur bir direnişle dolu uzun bir geçmişe ve kendine has eşsiz bir güzelliğe sahiptir.
Yunanistan’ın kuzeybatısındaki Epirus, ülkenin en iyi korunan sırlarından biridir. Muhteşem güzelliğe, pitoresk ve sakin tatil yerlerine ve dağ zirvesindeki köylere ev sahipliği yapmaktadır. Paleo Mavronoros güzel ve aynı zamanda nefesinizi kesecek büyüleyici bir yer.
1850-1860 yılları arasında Osmanlı yönetiminden sıkıntı çeken komşu Glusta, Gardiki, Vortopia ve Tziouboukatika köylerinden bir grup Rum köylü bir araya gelerek yeni bir köy kurmak için anlaşma yaptı.
Kendilerini Osmanlı derebeylerinden koruyacak kadar izole bir yer ararken Cassidiari Dağı’na tırmanmaya karar verdiler. Orada, yaklaşık 1000 metre yükseklikte, yamaçlarına yeni Paleo Mavronoros köyünü inşa ettiler.
Mavronoros (mavro – oros) Yunancada “kara dağ” anlamına gelir. Epirus köyünün yeni sakinleri ona bu adı verdiler çünkü bölgeyi her fırtına estiğinde çok karanlık ve tehditkar görünüyor.
Yeni köylülerin inşa ettiği ilk yapılardan biri St. George Kilisesi idi. Köylülerin evleri iki katlıydı ve tamamı sağlam taştan inşa edilmişti.
Yeni sakinler, 1912’de Türkler saldırıp Paleo Mavronoros köyünün tamamını yakana kadar yaşamlarını sürdürdüler ve barışçıl cennetlerini sürdürdüler.
Paleo Mavronoros sakinleri, Osmanlılardan kaçmak için doğdukları topraklardan yalnızca elli yıl sonra bir kez daha nefret ve savaşın yarattığı yıkımla karşı karşıya kaldı.
Epirus köyü asla teslim olmadı
Ancak Mavronoros teslim olmadı. Cesur köylüler ellerindeki tüm imkanları kullanarak kasabalarını tamamen eskisi gibi yeniden inşa ettiler.
Ancak modern Yunan devletinin kurulmasını takip eden yıllarda insanlar daha yeşil meralar için köyü terk etmeye başladı.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra birçok aile daha alçakta yeni bir köye taşındı. Köyde yaşayan son adam 1964 yılında taşınmış ve Paleo Mavronoros o zamandan beri terk edilmiş durumda.
Bugün, sevimli küçük taş Epirus köyü eski halinin gölgesidir. Ancak bu bize Yunan halkının tam bir özgürlük içinde yaşamlarını sürdürme konusundaki sonsuz kararlılığını hatırlatıyor.