Mora Yarımadası’nın büyüleyici bir bölgesi olan Argolis, tarih, kültür ve doğal güzelliklerin zengin bir karışımını sunuyor. Yunanistan’da mutlaka görülmesi gereken bir destinasyon olan bu bölge, antik alanları, muhteşem manzaraları ve canlı yerel gelenekleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Argolis’i keşfetmek, antik dünyayla derin bir bağlantı sunarken modern gezginlere benzersiz ve sürükleyici bir deneyim sunar.

Atina’dan arabayla iki saatten kısa bir mesafede bulunan Mora Yarımadası’ndaki Argolis Yarımadası, çeşitli tarihi yerlere sahiptir ve Yunanistan’da muhteşem bir tatil arayan turistler için zengin bir kültürle kesinlikle büyüleyicidir.

Bölgeye yapacağınız gezinin ilk durağı, bölgenin en büyük şehri ve aynı zamanda Avrupa’nın en uzun süre yerleşim yeri olan şehri olarak kabul edilen Argos’tur.

Şehir, şehrin en büyük efsanelerinden birine, MÖ 1600’den 1100’e kadar Yunanistan’ı yöneten Miken uygarlığının temeli olduğuna dair efsaneye tanıklık eden antik kale ve tiyatro kalıntılarıyla doludur.

Nafplio, Mora Yarımadası’ndaki Argolis ziyaretinizde mutlaka görülmesi gereken bir yer

Yakındaki liman kenti Nafplio da Argolis Yarımadası’nda yer alır ve Yunanistan tatilinizde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.

Nafplio, modern Yunanistan’ın ilk başkentiydi ve dağın yamacında bulunan, şehre bakan kale duvarlarının iyi korunmuş kalıntılarını bugüne kadar görebilirsiniz.

Bu büyüleyici ve romantik kasaba, neoklasik binaları ve pitoresk meydanları çevreleyen küçük sokaklara sahiptir ve bu da onu yılın herhangi bir zamanında ziyaret etmek için mükemmel bir yer haline getirmektedir.

Epidaurus, Yunanistan’ın Argolis yarımadasında mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir. Burada antik kalıntılar ve etkileyici bir antik Yunan tiyatrosunun yanı sıra yerel spesiyaliteler sunan tavernaların bulunduğu pitoresk bir kasabadan her şeyi bulacaksınız.

Epidaurus antik tiyatrosu

Epidaurus, Mora Yarımadası’ndaki herhangi bir gezide mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yerdir ve yaz aylarında, Epidaurus antik tiyatrosunda dünyanın her yerinden binlerce seyircinin ilgisini çeken hafta sonu gösterileri düzenlenir.

Epidaurus antik tiyatrosu, MÖ 4. yüzyılda Polykleitos tarafından tasarlanmıştır. Başlangıçtaki otuz dört sıra, Roma döneminde yirmi bir sıra daha genişletilmiştir. On dört bin kişiye kadar konaklama kapasitesine sahiptir.

Tiyatro, sahne önü tarafından söylenen, yükseltilmemiş sözcüklerin, oturdukları yerden bağımsız olarak tüm seyircilere neredeyse mükemmel bir şekilde anlaşılmasını sağlayan olağanüstü akustiği ile takdir edilmektedir.

Hatta bazıları, seyircilerin odadaki herhangi bir koltuktan düşen iğneyi ya da kibritin sesini duyabildiğini bile iddia ediyor.

Tam bölgenin sunduğu her şeyi gördüğünüzü düşünürken, Tolo’yu ziyaret ettiğinizde keşfedilecek çok daha fazla tarih ve güzellik olduğunu fark ediyorsunuz.

Bu küçük köyden ilk kez İlyada’da Asini adını veren Homeros bahsetmiştir. Asini, Truva Savaşı’na filosu katılan şehirlerden biriydi.

Tolo’nun sakin plajları dinlenmenize ve manzaranın ve berrak mavi suların keyfini çıkarmanıza olanak sağlar.

Tolo’dan ayrılmadan önce, köyün hemen dışında, tepelik bir burnun üzerinde yer alan antik Asini kalıntılarını mutlaka ziyaret edin. Bu küçük balıkçı köyü, tercih edilen bir turizm merkezi haline geldi.

Bölgeyi ziyaret ederken kalmak için ideal yer, Tolo’ya yakın ve antik Asini’nin yanında bulunan Drepano köyüdür. Ailelerin, arkadaşların ve çiftlerin rahatlaması ve gevşemesi için ideal bir yerdir.

Argolis’te sürdürülebilir turizm

Argolis’te turizm geliştikçe kültürel ve doğal mirasın korunmasına yönelik çabalar da giderek önem kazanıyor. Bölge, antik alanlarının ve doğal güzelliklerinin gelecek nesiller için korunmasını sağlayan sürdürülebilir turizm uygulamalarını benimsemiştir.

Yeşil Girişimler: Yerel işletmeler, çevre üzerindeki etkilerini en aza indirmek için atıkların azaltılması ve su tasarrufu gibi çevre dostu uygulamaları benimser. Mirasın Korunması: Yerel yönetimler ve uluslararası kuruluşlar arasındaki işbirlikçi çabalar, Mycenae ve Epidaurus gibi tarihi mekanları turizm baskılarından korumayı amaçlamaktadır. Yerel kültürün desteklenmesi: Argolis’te sürdürülebilir turizm aynı zamanda yerel zanaatkârların desteklenmesinin ve geleneksel el sanatlarının korunmasının, ziyaretçilere özgün kültürel deneyimler sunulmasının önemini de vurgulamaktadır.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir