Minosluların düşüşü MÖ 1450 civarında gerçekleşti. Miken Yunanlılarının Girit’i fethettiği M.Ö. Bu fetih, Minosluların uzun süredir hakim ticaret gücü olduğu orta ve doğu Akdeniz bölgesine büyük bir değişiklik getirdi.

Böylesine önemli bir değişikliğin sonraki nesillerin bunu iyi hatırlaması şaşırtıcı olmayacaktır. Yunan mitolojisinde Minosluların düşüşünü anlatan hikaye örnekleri var mı?

Theseus ve Kral Minos

Bazı bilim adamlarına göre Theseus ve Kral Minos efsanesi, Minosluların düşüşünü anlatan Yunan mitolojisinden bir hikayedir. Efsaneye göre Kral Minos, Girit’in Knossos kasabasından hüküm sürmüştür. Onun saltanatı tüm Girit’e ve Kiklad adalarına yayıldı.

Giritliler Atina’ya ağır bir haraç yüklemişlerdi. Kral Minos, Atina kralından her dokuz yılda bir kendisine yedi genç erkek ve yedi genç kız göndermesini talep etti. Giritliler onları yakalayıp Knossos labirentine kilitlediler. Minotaur onları orada öldürdü.

Theseus, Minotaur’u öldürüp labirentten kaçmayı başaran Atina prensiydi. Böylelikle Minos’un Atinalılara uyguladığı korkunç muameleye son verdi.

Bazı araştırmacılara göre Yunan mitolojisindeki bu efsane Minosluların düşüşüyle ​​ilişkilendirilebilir. Aslında belirli bir Girit gücünün bir Yunan prensinin eline düşmesini anlatıyor.

Yunan mitolojisindeki bu efsane gerçekten Minosluların düşüşünü mü anlatıyor?

Ancak bu teori birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Asıl sorun bu efsanenin gerçekte ne zaman gerçekleştiğini bilmektir. Yunan mitolojisindeki bu hikayenin detaylarına daha yakından bakıldığında Minosluların düşüşünden çok sonra geçmesi gerektiği açıkça ortaya çıkıyor.

Bir tarafta Kral Minos açıkça Girit’in Yunan kralı olarak sunuluyor. Bunun aksine, Minoslular veya Girit’in yerli sakinleri, Yunan belgelerinde “Aetocretanlar” adı altında geçmektedir. Kral Minos’un efsaneleri onu kesinlikle bir Eteocretan olarak tanıtmaz.

Theseus aynı zamanda Truva Savaşı sırasında hüküm süren Atina kralının da babasıydı. Truva Savaşı’nın tarihi tartışmalıdır. En yaygın tarih M.Ö. 1200 civarıdır. MÖ, ancak bazı bilim adamları bunu birkaç yüzyıl sonraya yerleştiriyorlar.

Ne olursa olsun, Truva Savaşı’nın tarihi Mikenlerin Girit’i fethinden çok daha sonradır. Bu nedenle, Yunan mitolojisindeki Theseus ve Kral Minos’un öyküsünün Minosluların düşüşüne ilişkin anılardan kaynaklanması makul olamaz.

Atlantis ve Minosluların düşüşü

Daha makul bir hipotez, Yunan mitolojisinde Atlantis efsanesinde Minosluların düşüşünün bahsedildiğidir. Bu efsane MÖ 4. yüzyılda Platon tarafından aktarılmıştır.

Platon, Atlantis’i bir ana adaya, birkaç adaya ve çevredeki kıtanın bazı bölgelerine hükmeden güçlü bir ticaret imparatorluğu olarak sunar. Bu, Minos uygarlığının doğru bir tanımıdır.

Anlatımın diğer ayrıntıları bunun Minoslulara dair çarpıtılmış bir anı olduğunu öne sürüyor. Örneğin, metropolün anlatımı, Minos kolonisi Thera’ya ya da Santorini’ye dikkate değer biçimde karşılık gelir. Poseidon Tapınağı, Girit’teki Knossos Sarayı’na oldukça iyi karşılık gelir. Son olarak, büyük Atlantis ovası Girit’te de tespit edilebilir.

Atlantis’in tarihsel kökenine ilişkin tüm teoriler arasında, araştırmacılardan açık ara en büyük desteği alan teori budur. Peki Minosluların düşüşüyle ​​bağlantısı nedir?

Atlantis ve Yunanlılar arasındaki savaş

Platon, Atlantis’le ilgili anlatımında Atlantislilerin ve Yunanlıların birbirlerine savaş ilan ettikleri gerçeğini anlatır. Atlantis ilk saldırgan olarak gösteriliyor. Kendisine karşı çıkan Akdeniz’in diğer tüm halklarını bastırmayı başaracaktı.

Sonunda, her şey kaybolmuş gibi göründüğünde, Yunanlılar (Platon’un açıklamasına göre Atinalılar tarafından yönetilen) Atlantislileri yenmeyi başardılar. Platon özellikle Yunanlıların Atlantis adasını fethettiğini söylemiyor ama mantıksal olarak onların bunu yapmış olması gerektiğini varsayabiliriz.

Aksi takdirde, Yunanistan’a yönelik bir saldırıyı basitçe püskürtmüş olsalardı, bu, Yunanlıların diğer Akdeniz uluslarını Platon’un bahsettiği gibi Atlantis’ten nasıl kurtardıklarını açıklamazdı.

Bu anlatım, Minoslular ile Mikenliler arasında gerçekte olup bitenlerin çarpıtılmış ve abartılı bir versiyonu olarak kolaylıkla yorumlanabilir. Saldırganın gerçekte kim olduğunu bilmesek de Yunanlılar açıkça onun düşmanları olduğunu söylüyorlardı. Aynı şekilde arkaik Yunanlılar da sıradan Etrüsk tüccarlarını saldırgan korsanlar olarak tanıtıyorlardı.

Üstelik Platon bu hikayeyi özellikle Yunan toplumunun çöküşünün öncesine yerleştirir. Bu çöküş, Platon’a göre Yunanlılar arasında okuryazarlığın kaybolmasına yol açtı. Bu, Mikenlilerin Minos Girit’ini fethettiği zamana karşılık gelir.

Nitekim Yunan mitolojisinde Atlantis hikayesi Minosluların düşüşünü anlatan hikayelerden biridir. Öte yandan Theseus ve Kral Minos efsanesinde böyle bir şey yok.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir